22. Hukuk Dairesi 2018/16503 E. , 2019/439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini, feshin sendikal nedenle yapıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, sendikal sebep iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı, aksine sendikal sebebe dayalı olduğu gerekçesiyle davacının işe iadesine, boşta geçen süre ücreti olarak dört aya kadar ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine, ayrıca davacıya 6356 sayılı Kanun"un 25/4-5 maddesi gereğince işe başvurmasına rağmen işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartı aranmaksızın ödenmesi gereken tazminat miktarının bir yıllık brüt ücret tutarında belirlenmesine ve boşta geçen süre ücreti olarak en çok 4 aylık ücret ve diğer hakların davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığı kabul edilmiş ise de 22/06/2017 tarihinde iş akdi feshedildiği esnada yapılan basın açıklamasına katıldığından bahisle feshin sendikal olduğunun kabulünün yeterli olmadığı, davacının sendikaya üye olmasından kısa bir süre sonra iş akdinin feshedilmesinin tek başına sendikal feshi ispata elverişli olmadığını, sendikal fesihte ispat yükünün davacı işçide olduğu ve sendikaya üye olması sebebiyle iş akdinin feshedildiğinin işçi tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki istinaflarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiş, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının yasal süre içerisinde başvurmasına rağmen davalı işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, boşta geçen süre ücretinin davacının en çok 4 aylık ücreti tutarında belirlenmesine, davacının sendikal tazminat talebinin reddine karar vermiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshin, sendikal nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25. maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanun"un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/9-373 esas sayılı kararında; maddi bir olay niteliği taşımayan niyetin ve saikin sendikal nedenlerden kaynaklandığının ispat güçlüğü ortadadır. İşverenin dış dünyaya yansıttığı görünüşteki iradesi (geçerli veya haklı nedene dayanarak yaptığı fesih işlemi) ile gerçek iradesi arasındaki perdeyi kaldırmanın ve gerçek iradesine (saikine) ulaşarak buna hukuki sonuçlar bağlamanın tek yolu fiili karinelerdir. Sendikal fesih karinesi; işçi ve işveren tarafından işverenin görünüşteki fesih iradesinin arkasına geçerek, gerçek fesih iradesi ve amacının sorgulayacak nitelikte açık ve kesin olan, iş ilişkisinin devamı sürecinde kronolojik olarak gerçekleşen olaylardan hareketle işçinin sendika üyeliği veya sendikal faaliyetinin işvereni fesih işlemine yönelttiği şeklinde hakimin çıkardığı sonuçlardır. Sendikal fesih karinesi iş hukukuna özgü fiili karine olup işçi ve işveren tarafının iddialarının doğruluğu hakkında hakimin kanaat oluşturmasına yarayan; çalışma yaşamı, sendikal yaşam, toplu görüşmeler, iş ilişkileri ve iş yargısı tecrübelerine dayanan değer yargılarıdır. Bu sonuçlar ve değer yargıları feshin sendika üyeliği veya sendikal faaliyet nedeniyle yapıldığı iddiasını artırıyor ise sendikal fesih karinesinin varlığı kabul edilmelidir şeklinde karar vermiştir.
Dosya içeriğine göre, Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, davacı iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğini iddia etmiştir.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davacının iş akdinin davacının sendikaya üye olmasından sonra işveren tarafından feshedildiği, sendika üyeliğinden sonra yapılan feshin, feshi gerektiren makul bir işyeri gerekliliği ortaya konulmazsa sendikal nedenle yapıldığı şüphesini oluşturduğu, 240 işçi çalışan işyerinden 90 işçinin sendikaya üye olduğu, ancak 30 işçinin 01.06.2017 tarihinde sendikadan istifa ettiği, 21 sendika üyesi işçinin 01.06.2017 tarihinde işveren tarafından işten çıkarıldığı, gerekli çoğunluk sağlanamadığından yetki başvurusunda bulunulamadığı, tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere 22.06.2017 tarihinde iş akdi feshedilen işçilerle ilgili olarak sendikalı işçiler tarafından bir basın açıklaması yapıldığı, davacının da bu basın açıklamasına katıldığı, davacının basın açıklamasında bulunduğu sırada gelen ihbar işveren tarafından davacıya yönlendirilerek cevap vermediği yönünde tutanak tutularak, daha önce bu tür davranışta bulunmayan davacının savunması dahi alınmaksızın bu tutanaklar nedeniyle iş akdinin feshedildiği, davalı işverenin gerçekte davacının sendika üyeliği nedeniyle gerçekleştirdiği feshi perdelemek amacıyla, aynı gün davacının davranışları nedeniyle tutulan tutanak nedeniyle davacının savunmasını dahi alma gereği duymadan iş akdini feshettiği, gerçekte iş akdinin davacının sendikaya üye olması nedeniyle feshedildiği kanaatine varılarak davacının işe iade davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/3. maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesi ile feshin sendikal nedene dayandığının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının sendikal fesih sebebi dikkate alınarak davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 262,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/01/2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.