Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/4368 Esas 2016/14841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4368
Karar No: 2016/14841
Karar Tarihi: 26.09.2016

Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/4368 Esas 2016/14841 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Başvurusu süresi ve suç tarihine göre görülen davada, sanık hakkında yaralama ve tehdit suçlarından verilen ceza nitelik ve niceliği sebebiyle temyiz edilemez olduğundan reddedilmiştir. Ancak, hakaret suçuyla ilgili temyiz isteği kabul edilmiş ve sanığın suç işlediği tespit edilmiştir. Ancak, suçun işlendiği yerin aleni olmadığına dair kanun maddesi ve Anayasa Mahkemesi kararı sebebiyle hüküm bozulmuştur. Yeniden duruşma yapılmasına gerek olmadığından, kararın hapis cezası kısmı 10 aya indirilerek, TCK'nın uygulanamayan maddesi çıkarılarak düzeltildi ve onandı. Kanun maddeleri olarak 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. ve 322. maddeleri anılmıştır. Ayrıca, TCK'nın 125/4 ve 53/1-b maddelerine de değinilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2016/4368 E.  ,  2016/14841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1- Yaralama ve Tehdit suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hükümlerin temyiz edilemez olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ..."ın temyiz isteğinin, tebliğnameye uygun olarak, REDDİNE,
    2- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    a- Suçun işlendiği doktor odasının aleni yer olmadığı gözetilmeden, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
    b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, karardan TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmasına dair kısmın çıkarılarak sonuç hapis cezasının tatbikata göre 10 aya indirilmesi ve TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.