Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14339 Esas 2016/11722 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14339
Karar No: 2016/11722
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14339 Esas 2016/11722 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/14339 E.  ,  2016/11722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusu ....’ün vergi borcu nedeniyle davalı ...’e gönderilen 7.4.2012 tarihli ve 20.4.2012 tarihinde tebliğ edilen 195.521 TL’lik haciz ihbarnamesine davalı ... tarafından 24.4.2012 tarihinde itiraz edildiğini, ancak davalı ile dava dışı vergi borçlusu arasındaki ticari ilişkinin devam eden bir ticari ilişki olduğunu, davalının itirazının haksız olması nedeniyle kaldırılmasına 195.521 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkili ile borçlu ....olmadığını, davacı tarafından müvekkili aleyhine çıkarılan ödeme emirlerinin Vergi Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davalının dava dışı vergi borçlusuna 20.4.2012 tarihi itibarıyla 138.708.30 TL, 30.6.2012 tarihine kadar da 205.008 TL borcu bulunduğu ,dava tarihi itibarıyla kamu borçlusu ...’ün davalı ...’ten 195.521 TL’nin üzerinde alacağı bulunduğundan davanın kabulü ile 195.521 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 79.maddesi gereğince açılmış alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece 20.1.2014 tarihli bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne karar verilmiş ise de anılan raporun hükme esas alınması isabetli görülmemiştir. Davalı ...’ün ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme
    sonucu düzenlenen 3.4.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalının 20.4.2012 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla kamu borçlusu....’e borcu bulunmadığı gibi aksine 25.122,16 TL alacaklı olduğu, kamu borçlusu ...’ün ticari defterleri üzerinde yaptırılan 20.1.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise davalı ...’ün haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 20.4.2012 tarihi itibarıyla kamu borçlusuna 138.708.30 TL borcu bulunduğunun tespit edildiği belirlenmiştir. 3.4.2013 tarihli bilirkişi rapor ile 20.1.2014 tarihli bilirkişi raporlar arasında çelişki bulunduğundan mahkemece hem davalı ... hem de kamu borçlusu ....’ün ticari defterlerinin birlikte incelenmesi ve raporlar arası çelişkinin giderilmesine yönelik üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    Kabule göre de; hükme esas alınan 20.1.2014 tarihli bilirkişi raporunda davalı ...’ün haciz ihbarnamesinin tebliğ dildiği 20.4.2012 tarihi itibarıyla kamu borçlusuna 138.708.30 TL borcu bulunduğu belirlendiğinden 138.708,30 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken 195.521 TL üzerinden davanın kabulü isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.