22. Hukuk Dairesi 2016/15185 E. , 2016/18002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ücret farkı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları taleplerinin kabulüne, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacakları taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla çalışma alacağı yönünden tahakkuk bulunan dönemlerin hesaplama dışı bırakılması gerektiği, işveren tarafından davacıya ihbar süresi verildiğinden ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, davacının kıdem tazminatını iade edip etmediğinin tespiti bakımından araştırmaya yapılması gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, bozma doğrultusunda işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Somut olayda davacı, ödenen kıdem tazminatlarının iade edildiğini, iade etmeyenlerin işten çıkarıldığını iddia etmiş, davalı işveren ise kıdem tazminatının ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak kıdem tazminatının iade edilip edilmediği hususunda araştırma yapılmış, 06.09.2010 tarihinde ödenen kıdem tazminatından sonra davacının çalışmaya devam etmesi, çalışma esnasında kıdem tazminatı ödemesi yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle ödeme miktarı hesaplanan tutardan mahsup edilmeksizin kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Davalı işveren tarafından, davacı işçiye 06.09.2010 tarihinde kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı sabittir. Davacı işçinin, ödenen kıdem tazminatı tutarını davalı işverene iade ettiğini dosya kapsamında bulunan deliller ile ispat edemediği anlaşılmıştır. Kaldı ki, aynı husus emsal nitelikteki, Dairemizin 03.05.2016 tarih, 2016/7561 esas, 2016/13219 karar sayılı ilamı ve 14.04.2016 tarih, 2016/7561 esas 2016/11017 karar sayılı ilamı ile de kabul görmüştür. Ödenen kıdem tazminatının hesaplanan miktardan mahsubu ile bakiyesinin hüküm altına alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.