14. Hukuk Dairesi 2019/2537 E. , 2020/2988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/04/2012 (birleştirilen) 05/06/2013 günlerinde verilen dilekçelerle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 02/04/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 02.04.2012 tarihli dilekçesi ile 19.922 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki 2457 parsel sayılı taşınmazda davalılar ... ve ..."in miras paylarını 04.04.2002 tarihli ve 2108 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın ve teslim aldığını, 28.11.2002 tarihinde tapuya şerh verildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili davanın reddini savunmuş; ayrıca, evrak işleri için davacı avukatın yanında çalışan kişiye verdikleri vekaletname ile düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğunu, böyle bir sözleşme yapmadıklarını, sözleşmesinin iptali konusunda dava açtıklarını belirtmiş, sonrasında her iki dava dosyası birleştirilmiştir.
Davacı vekili 25.07.2013 havale tarihli dilekçesiyle; tapu kayıtlarında malik olarak görünen ... Beton San. Tic. A.Ş. ile 28.11.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi şerhi ile yükümlü olarak 08.08.2003 tarihinde tapuda 1/2 payı satın alan ..."u davaya dahil etmiştir.
Dahili davalı ... Beton San. Tic. A.Ş. vekili davanın husumet yönünden reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili Tapu Kanununun 26/5 maddesi gereğince 5 yıllık şerh süresinin geçtiğini bildirerek öncelikle hak düşürücü süre yönünden ve esastan davanın reddini savunmuş, ayrıca 04.04.2002 tarihli sözleşmenin konusunun sadece davalılar ... ve ..."in murisi babaları ... ..."den gelen pay ile ilgili olduğu, bunun dışında sözleşme tarihinden sonra 05.06.2003 tarihinde vefat eden anneleri ... ..."in paylarının sözleşme konusu olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde; davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın dava dışı Ramazan ..."den satın aldığı pay dışındaki 2/6 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline, birleştirilen 2013/252 Esas 2013/354 Karar sayılı satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının; reddine karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine; Dairemizin 01.11.2016 tarih, 2016/3419 Esas -9062 Karar sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle bozulmuş, davalıların karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiş, mahkemece eksik nisbi harcı tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmesine dair muhtıra davalı ... vekiline usulüne uygun olarak 18.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Mahkemece 02.04.2019 tarihli ek kararı ile; davalı vekilinin temyiz harç ve masraflarını tamamlaması için verilen kesin sürede temyiz harç ve giderlerini yatırmadığı gerekçesiyle davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; Mahkemece, temyiz başvurma harcının verilen kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılmasına dair düzenlenen muhtıra, davalı ... vekiline 18.02.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı ... vekili verilen kesin süre içerisinde temyiz başvurma harcını yatırmadığından davalı ... vekilinin temyiz talebinin mahkemesince reddedilmesine dair verilen ek kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, 02.04.2019 tarihli ek kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine ve temyiz olunan ek kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.