Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14921
Karar No: 2016/14763
Karar Tarihi: 21.09.2016

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/14921 Esas 2016/14763 Karar Sayılı İlamı

 

 

18. Ceza Dairesi         2016/14921 E.  ,  2016/14763 K.

  •  


"İçtihat Metni"


Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... 1. Asliye Mahkemesince verilen 07/05/2013 tarih ve 2013/177 esas, 2013/568 sayılı kararın O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 21/04/2016 tarih ve 2015/17680 esas, 2016/8438 sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanamayacağından tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmeksizin yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ..."in, ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA," oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2016 gün ve 2013/246778 sayılı yazısı ile;
"İtiraza konu uyuşmazlık sanığın sabıka kaydında bulunan hükümlülüklerin TCK 58/6 maddesinde yazılı mükerrirlere özgü infaz rejiminin tatbikine imkan sağlayan tekerrür hükümlerinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
5237 sayılı TCK"nın "Suçta tekerrür hükümleri ve özel tehlikeli suçlular" başlıklı 58. maddesinin ilk iki fıkrası;
"(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde; tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz..." şeklinde düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrasından önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmadığı belirtilmiştir. Kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı halde, 2. fıkrada ise infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağını hüküm altına almıştır.
Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde, cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkumiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmakyacaktır.
5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin ise mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Bununla birlikte Ceza Genel Kurulunun 05/05/2009 gün ve 2-115 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında da belirtildiği gibi, kesin nitelikteki geçmiş mahkumiyetin tekerrüre esas alınması mümkün değildir.
1412 sayılı CMUK"nın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca hüküm tarihinde yürürlükte bulunan "Temyizi Kabil Olan ve Olmayan Hükümler" başlıklı 305. maddesi; "Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, onbeş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiç bir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtay"ca re"sen tetkik olunur.
1. İkimilyon liraya kadar (ikimilyon dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2. Yukarı sınırı onmilyon lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, temyiz olunamaz.
Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtaya başvurulabilir." şeklinde iken, 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun"un 3. maddesi uyarınca CMUK"nın 305. maddesinin (1) numaralı bendinde yer alan "ikimilyon" ibareleri "ikimilyar"; (2) numaralı bendinde yer alan "onmilyon" ibaresi "onmilyar" olarak değiştirilmiştir. Yapılan bu değişikle 21/07/2004 tarihinden önce iki milyon liraya kadar olan para cezaları kesin nitelikte iken, 21/07/2004 tarihinden itibaren iki milyar liraya kadar olan para cezaları kesin hale getirilmiştir.
Usul kanunlarının derhal uygulanması ilkesi uyarınca kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmün verildiği tarih esas alınmalıdır. Sonradan yürürlüğe giren kanunla kesinlik sınırının değiştirilmesinin, verildiği tarihte temyize tabi olan hükme etkisi bulunmamaktadır. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 05/04/2011 gün ve 262-35; 27/01/2004 gün ve 3-14; 30/09/2003 gün ve 226-229 sayılı kararları ile; hükmün kesin nitelikte olup olmadığının, kanun değişikliği ile ortaya çıkan yeni duruma göre değil, kararın verildiği dönemdeki usul hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, sanık hakkında verilen ilk hükümde sabıka kaydında bulunan ve Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin, 2004/1344 esas ve 2005/205 karar sayılı ilamındaki 5 ay 10 günlük hapis cezasının 16/01/2006 tarihinde yerine getirildiği, mahkemece, sözü edilen bu ilam gözönüne alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirirnin uygulanmasına, karar verildiği, ancak ilk hüküm Yüksek Dairece sanığın eyleminin, TCK"nın 265/1. maddesine uyan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, basit yaralama suçundan yazılı biçimde mahkumiyet kararı kurulması ve sanığın olumsuz geçmişi gerekçe gösterilerek TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına taktiren yer olmadığına karar verilmek suretiyle hükümde çelişki yaratılması, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verildiği,
Bozma üzerine, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2013 tarih ve 2013/177 esas ve 2013/568 karar sayılı ilamıyla sanık hakkında TCK 265/1-4, 62 md 1 Yıl 3 Ay Hapis ve TCK 53/1. maddesince cezalandırılmasına karar verildiği, halde, sanık hakkındna TCK 58/6 maddesince mükerrirleri ilişkin infaz rejiminin tatbikine ilişkin herhangi bir karar verilmediği,
Sanığın, 14/08/2008 tarihinde görevli memura etkin direnme suçunu işlediği, suç tarihinden önce, sabıka kaydında yer alan ve tekerrüre esas ve ... 11. Sulh Ceza Mahkemesinin, 2004/1344 esas ve 2005/205 karar sayılı ilamındaki TCK 456/4, 457/1, 456/4, 457/1, 71 md 5 ay 10 günlük hapis cezanını 16/01/2006 tarihinde yerine getirildiği, ikinci suçun infazından itibaren 3 yıllık süre içinde, işlendiği ve ilamın tekerrüre esas nitelikte olduğu gözetilmeden sanık hakkında TCK 58/6. maddesinin tatbik edilmemesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır,
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 21/04/2016 gün ve 2015/17680 esas, 2016/8438 karar sayılı ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına bir isabetsizlik bulunmamasına ilişkin onama kararının kaldırılması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde ve tüm dosya kapsamına göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 21/04/2016 gün ve 2015/17680 esas, 2016/8438 karar sayılı ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına bir isabetsizlik bulunmamasına ilişkin onama kararını KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında sabıka kaydında tekerrüre esas hükümlülüğünün bulunduğunun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2013 tarih ve 2013/177 esas ve 2013/568 karar sayılı ilamıyla sanık hakkında TCK 265/1-4, 62 md 1 yıl 3 ay hapis ve TCK 53/1 maddesince cezalandırılmasına ilişkin hükmün BOZULMASINA,
Ancak; bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı C. Y. Yasasının 322. maddesince, sanık hakkında TCK 58/6 maddesince mükerrirleri ilişkin infaz rejiminin tetbikine ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin kararın hüküm fıkrasına eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi,
4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın, incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, "isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI:
İtiraz, görevi yaptırmamak için direnme suçundan, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin kararının onanmasına dair, Dairemizin 21/04/2016 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 21/04/2016 tarih ve 2015/17680 esas, 2016/8438 sayılı, sanık ..."in mahkumiyetine, ilişkin verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
... 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07/05/2013 tarih ve 2013/177 esas, 2013/568 sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Adli sicil kaydındaki hükümlülüğü nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanığın cezasının TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde ise de, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebileceğinden, tebliğnameye uygun olarak, "Sanığın mükerrir olduğu anlaşıldığından, cezasının TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi