MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Beraat


Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Müşteki ...’ın “müşteki önde sanık da arkadan geliyorlardı, çıkış kapısının orasına geldiklerinde dışarı çıkarmak üzere müşteki ..., sanığı kolundan tutarak dışarı çıkarmak istedi, o anda sanık, ... yumruk atmak suretiyle vurmaya çalıştı, bunun üzerine Sinan diğer kolundan çekip dışarı doğru çıkarmaya çalışırken aktif direnmeye devam etmek suretiyle müdahalesi devam edince ben de arkadaşım ... ile birlikte yere yatırmak suretiyle müdahalede bulunduk“ şeklindeki ve müşteki ...’ın “kendisi bana karşı direk saldırmaya başlayınca kapıdaki görevli polis memuru ... bana yardım etmek suretiyle şahsı kollarından tutmak suretiyle yere yatırdık ve karakoldan takviye arkadaşların gelmesi ile birlikte karakola intikal ettirdik, ayrıca sanığın bizzat şahsıma karşı değil dış kapıda diğer görevli polis memuruna karşıda aktif mukavemet şeklinde davranışları mevcut idi” şeklindeki anlatımları karşısında, sanığın görevi yaptırmamak için direnme eyleminin sabit olduğu gözetilmeden, “üzerine atılı suçu işlemediği sabit olduğu” gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve Üst Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/09 /2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.