8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/7400 Karar No: 2012/7359 Karar Tarihi: 13.09.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/7400 Esas 2012/7359 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2012/7400 E. , 2012/7359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi
... ve müşterekleri ile Hazine ve birleşen dosya davalısı... aralarındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gökçeada Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 06/10/2011 gün ve 102-141 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, tarım arazisi niteliğindeki 262 ada 69 parsel sayılı taşınmaz üzerinde eklemeli zilyetliklerinin 60 yıl olmasına rağmen kadastro tespitinde Hazine adına yazıldığını iddia ederek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı Hazine vekili, Gökçeada"daki taşınmazların büyük bölümünün terk edildiğini, davacıların dava konusu parsel üzerinde zilyetliklerinin söz konusu olmadığını bildirerek davanını reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin terk edilmediği, hayvan otlatılmak suretiyle sürdürüldüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü Hazine vekili zilyetlik iddiasının yeterli deliler ile kanıtlamadığını dile getirerek temyiz etmiştir. Tarım ve kültür arazilerinin mülkiyetinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve TMK"nun 713. maddeleri uyarınca olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi için, anılan maddelerde yazılı koşulların davacı lehine gerçekleşmesi yanında, özel mülkiyete elverişli yerlerden olması (TMK"nun 999), ekonomik amaca uygun eylemli zilyetlik ve tasarrufun somut olarak kanıtlanması gerekir. Dairenin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları da bu yöndedir. Somut olayda; davacılar 262 ada 69 parsel üzerindeki zilyetliklerini hayvan otlatmak suretiyle devam ettirdiklerini ileri sürmüş, mahkemenin kabulü de bu doğrultuda olmuştur. Bu tür zilyetlik, ekonomik amaca uygun sayılmamaktadır. Kaldı ki, taşınmazın fiziki yapısı, bitki örtüsü ve dosyaya sunulan fotoğraflara göre zilyetlik yoluyla kazanılmayacak yerlerden olduğu tartışmasızdır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HKM"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.