Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/1210 Esas 2014/11606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1210
Karar No: 2014/11606

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/1210 Esas 2014/11606 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/1210 E.  ,  2014/11606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :02.10.2013
    NUMARASI :Esas no: 2013/155 Karar no:2013/912

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Mahkemece, tarafların 02.10.2013 tarihli oturumdaki beyanları esas alınarak, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Bu madde gereğince boşanma kararı verilebilmesi için, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması koşuluyla, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve tarafların boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda tam bir mutabakata varmış olmaları, taraflarca kabul edilerek bu düzenlemenin de hakim tarafından uygun bulunması zorunludur (TMK.md.166/3). Aksi halde, anlaşmalarını esas alan boşanma kararı verilemez.
    Taraflar arasında boşanma ve mali sonuçları hususunda bir mutabakat bulunmadığı gibi, 02.10.2013 tarihli oturumda tutanağa geçen beyanlar da imza altına alınmamıştır. Kısmi feragat ve kabulü ihtiva eden bu sözlü beyanlar, beyanda bulunanlara okunup ve imzaları alınmak kaydıyla geçerli kabul edilebilir (HMK.md.154/3-4). Bu bakımdan tarafların imzalarını taşımayan söz konusu beyanlar taraflarca kabul edilmiş bir düzenleme olarak görülemez. Ortada boşanma ve mali sonuçları hususunda taraflarca kabul edilmiş bir düzenleme bulunmadan, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesi kanuna açık aykırılık oluşturur. Kanunun sarih maddesine aykırılık ise, tarafların bu yönü bozma sebebi olarak ileri sürüp sürmediklerine bakılmaksızın hükmün tamamını sakatlar ve bozma sebebi oluşturur (HUMK.md.439/2). Açıklanan sebeple, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
    2-Hüküm fıkrasında, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur (HMK.md.297/2). Birden fazla hükmü ihtiva eden hüküm fıkrasında, biri diğeri ile çelişen iki ayrı hükme yer verilemez. Hüküm fıkrasının beşinci maddesinde “tarafların, karşılıklı olarak kendilerine özgü nafaka ve tazminat istekleri bulunmadığından” bahisle bu yönlerde hüküm kurulmasına yer olmadığına “ karar verildiği halde; altıncı maddesinde, bu defa “davacı lehine bu maddede gösterilen miktarlarda maddi ve manevi tazminata” hükmedilmesi açık çelişki oluşturmaktadır. Bu şekilde hüküm tesisi de usule aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, her iki bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.05.2014 (Salı)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.