7. Hukuk Dairesi 2015/5794 E. , 2016/4771 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları tanık beyanlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmış ise de, dinlenen davacı tanıklarından ... 2008-2011 yıllarında davacı ile ... mağazasında çalıştıklarını, diğer davacı tanığı ... ise 2009 Eylülü ile 17.06.2010 tarihleri arasında davacı ile ... mağazasında çalıştıklarını beyan etmiş olup davacının 2008 yılı öncesi çalışmalarına ilişkin görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır.
Fazla çalışma iddiasında bulunan davacının bu iddiasını kanıtlamak için gösterdiği tanıklar tüm çalışma süresince davacı ile birlikte görev yapmış değildir. Bu itibarla davacı tüm çalışma dönemi için bu iddiasını kanıtlamış sayılamaz. Davacı ile aynı dönem çalışan tanıkların sadece tanıklık ettikleri döneme ilişkin olarak fazla çalışma ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
3- Davacının fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan hizmet akdi ile yılda 270 saat çalışmanın ücrete dahil olduğu kararlaştırılmış olduğundan yıllık 270 saat fazla çalışma tanık beyanlarına göre belirlenen yıllık fazla çalışma süresinden mahsup edilmek suretiyle yıllık fazla çalışma ücreti karşılığı alacak hesaplanmıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi nedeniyle hesaplanan alacaktan % 35 takdiri indirim yapılmak suretiyle fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi hatalı olup, hatalı rapora itibar edilerek karar verilemez.
Davacının 270 saatle sınırlı olarak fazla çalışmalarının karşılığının ücret içinde olduğu mahkemenin de kabulündedir. Çalışma süreleri ve fazla mesai ile ilgili sınırlamalar yasada belirli olup 270 saatlik sınır -yıl bazında- getirilmiştir. Günlük azamî 11 saatlik sınırı aşmadığı ve diğer yasal esaslara uyulduğu müddetçe 270 saatin yılın herhangi bir evresinde tamamlanması mümkündür. Bir yılın 12 ay, yıllık fazla mesai sınırının da 270 saat olduğundan hareketle ayda 270/12 = 22,5 saat yahut bir adım daha ileri gidip haftada 22.5 / 4 = 5.625 saat şeklinde bir sınırlamanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Yönetmelik 5. madde de farklı bir nitelemeye elverişli değildir.
Aylık ücrete fazla mesai ücretlerinin dahil olduğunun kararlaştırıldığı hallerde işçi yıl içinde ne zaman 270 saatlik fazla mesai süresini doldurursa, ardından yaptığı her fazla saatlerle çalışma için ücrete hak kazanacaktır. Bunun aksine yıl içinde henüz 30 saat dahi fazla çalışması bulunmayan işçi, bir aylık sürede örneğin 23 saat fazla çalışma yaptığı için fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. 270 saat yıllık ölçüttür. Sözleşmelerle bunun yıl içinde dağıtımı başka şekilde kararlaştırılabileceği gibi işyerinin, işin gerekleri, somut olay özellikleri nedeniyle de fazla çalışma sürelerinin toplamı aydan aya da farklılık arz edebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, somut olayda, günlük 11 saati aşmayan çalışmalar için 270 saatlik sürenin dolmasından sonra yapılan fazla çalışmaların hesaplanması için bilirkişiden yeniden rapor aldırılmalı, bundan sonra temyiz edenin sıfatına göre usuli kazanılmış hak da gözetilerek bir karar verilmelidir.
Ayrıca fazla mesainin haftalık olarak hesaplanması esas olup yıllık olarak hesap yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.