20. Hukuk Dairesi 2014/1617 E. , 2014/3568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/620-2013/726
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek madde - 4 uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında; 149 ada 8, 177 ada 152, 181 ada 287, 182 ada 12, 183 ada 1, 206 ada 1, 211 ada 1, 213 ada 2 ve 216 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanelerinde kullanıcı adı belirtilmeden eylemli orman haline dönüştükleri belirtilerek çalılık nitelikleriyle; 179 ada 789 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesinde kullanıcı adı belirtilmeden tarla niteliğiyle; 180 ada 794 ve 796 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanelerinde kullanıcı adı belirtilmeden çalılık nitelikleriyle; 184 ada 275, 185 ada 2 ve 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanelerinde kullanıcı adı belirtilmeden eylemli orman haline dönüştükleri ve 1. derecede arkeolojik sit alanında kaldıkları, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı oldukları belirtilerek Hazine adına yapılan tesbitler, 31.01.2011 ilâ 02.05.2011 tarihleri arasında ilâna çıkarıldıktan sonra 213 ada 2 parsel dışındaki çekişmeli taşınmazlar itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmişler; 213 ada 2 parsel ise, Kadastro Mahkemesinin 2011/68 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan tesbiti kesinleşmemiştir.
Davacı Orman Yönetimi vekili, 07.08.2012 havale tarihli dilekçe ile; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Kemer Kadastro Mahkemesinin 04.09.2002 gün ve 2002/5-18 sayılı kararı ile orman niteliğiyle tesciline karar verilen 597 parsel içinde kalan çekişmeli taşınmazların hükmen orman olduğu, Devlet ormanı olarak sınırlandırıldıklarından özel mülkiyete konu olamayacağı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle tescillerine, davalı Hazinenin vaki elatmasının önlenmesine, muazaranın giderilmesine, parseller üzerindeki tüm yapıların, tesislerin ve muhdesatların kali"ine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, fiilen orman olduğu tesbit edilen taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca talep halinde orman olarak tahsis edilebileceği savunmasıyla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; mülkiyeti davalı olan 597 sayılı parsel üzerinde yargılama devam edilirken yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu, taşınmazların üzerinde orman emvallerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine ve çekişmeli 149 ada 8, 179 ada 789, 180 ada 794, 180 ada 796, 181 ada 287, 182 ada 12, 183 ada 1, 184 ada 275, 185 ada 2, 186 ada 2, 206 ada 1, 211 ada 1, 213 ada 2, 216 ada 1 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, 177 ada 152 parselin ise fen ve orman bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 493,51 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile uygun ada ve parsel numarası verilerek orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, tapu kayıtlarının beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır” şerhlerinin silinmesine, yargılama harç ve giderinin davalı Hazineden alınarak davacı idareye verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1320.- TL vekâlet ücretinin karşılıklı olarak davanın taraflarına ödenmesine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek madde - 4 uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, tesbit ve dava tarihinden önce 1941 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi; daha sonra 1978 yılında yapılıp 23.06.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 1990 yılında yapılıp 18.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, 597 sayılı parsel üzerinde yapılan 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu ve taşınmazlar üzerinde orman emvalleri bulunduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemece çekişmeli 597 parsel sayılı taşınmazın, 31.12.1981 tarihinden önce nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman rejimi dışına çıkarılmasına ilişkin 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılması esnasında davalı bulunduğu kadastro mahkemesinin 2002/5 Esas 2002/18 Karar sayılı kararına konu bölümlerinin neresi olduğu belirlenmemiş, bu bölümlere ilişkin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek madde 4 uyarınca çalışmasına konu edilip edilmedikleri, edilmiş iseler kadastro tesbit tutanak örnekleri getirtilmemiş, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmazlar kadastro paftası ve memleket haritasında denetime elverişli olarak bir arada gösterilmemiş, çekişmeli 213 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro mahkemesinde askı ilân süresi içinde dava açıldığından görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu düşünülmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; öncelikle, 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi uyarınca kadastro tutanağı düzenlendiği andan itibaren başlayarak kesinleştiği ana kadar olan uyuşmazlıklarda kadastro mahkemesinin görevli olduğu, görevin, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile re"sen gözetilmesi gereken dava şartı olduğu, davacı Orman Yönetiminin çekişmeli 213 ada 2 sayılı parsele ilişkin açtığı davanın aynı Kanunun 26/D maddesi uyarınca kadastro mahkemesindeki davaya katılma niteliğinde bulunduğu nazara alınarak bu parsele ilişkin davanın tefriki ile kadastro mahkemesine aktarılmalı, daha sonra çekişmeli 597 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, kadastro mahkemesinin 2002/5 Esas - 2002/18 Karar sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğunun, tapuya tescil edilip edilmediklerinin, varsa tapu kayıt suretleri, eski tarihli memleket haritası ile 31.12.1981 tarihine yakın memleket haritası ve hava fotoğrafları dosya arasına getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, aynı iddiayla çekişmeli 597 sayılı parselde orman rejimi dışına çıkarıldığına ilişkin çok sayıda dava olduğundan, tüm taşınmazlar ile kadastro mahkemesinin 2002/5 Esas - 2002/18 Karar sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümleri kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar ile memleket haritası ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle denetime elverişli olarak ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde denetime elverişli şekilde müşterek imzalı rapor ve eki krokide gösterilmeli, kadastro mahkemesinin 2002/5 Esas - 2002/18 Karar sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilerek taşınmaz bölümlerinin orman olarak tesciline karar verildiğinden, orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiği düşünülmeli, kadastro mahkemesinin 2002/5 Esas - 2002/18 Karar sayılı dava dosyasına konu taşınmaz bölümleri dışında kalan çekişmeli 597 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılma işleminin kesinleştiği ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5 maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu O.. M..nce tesbit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca O.. M..ne tahsis edilip orman niteliği ile Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman
Yönetiminin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği nazara alınarak, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli hali belirlenmeli ve toplanan delillere göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 25/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.