Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Asıl Hüküm : 1-Sanık ... hakkında, 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 53, 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazı
2-Sanık Ş... hakkında, 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 53, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve müsadere

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... mahkumiyetine ilişkin hüküm ile sanık ... mahkumiyetine ilişkin hükmün temyizi isteminin reddine dair ek karar, sanıklar ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen hüküm, sanık... dosyaya beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS sisteminde kayıtlı bulunan adresine, Tebligat Kanunun 21/2 maddesinde belirtilen usule uygun olarak 06/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 20/01/2014 tarihinde hükmün temyiz edildiği ve mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, sanık .. yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın ONANMASINA,
Sanık ...n mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanık ..., suç tarihinde sanık ..."ın ... Köyünde ikamet eden sanık... alacağını istemek için, sanık ... ve ... ile birlikte sanık ... tarafından tarif edilen yere gittiklerine, suça konu ahırın önünde bulundukları sırada jandarmanın geldiğine, kesinlikle birlikte kazı yapmadıklarına dair savunmasının diğer sanıkların beyanları ile de doğrulanması, olay yeri tespit tutanağı ile sanığın kazı yaparken yakalanmadığının, üzerinin ve elbiselerinin temiz olduğunun belirlenmesi karşısında, sanık ... üzerine atılı izinsiz olarak kazı yapma suçunu işlediğinin sabit olmadığı, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu itibarla, mahkemece sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.