Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1894
Karar No: 2014/3564
Karar Tarihi: 25.03.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1894 Esas 2014/3564 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1894 E.  ,  2014/3564 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/05/2006
    NUMARASI : 2005/270-2006/276

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar A.. S.. ve Ö.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Hazine 01.07.2005 tarihli dilekçesiyle, ...Mahallesi (Köyü) 6690 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması sonucu nitelik yitirdiğinden Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapu kayıtlarına dayanılarak gerçek kişiler adına tesbiti kesinleşen taşınmazın ifrazıyla dava konusu parselin gerçek kişiler adına tapu kaydı oluşturulduğunu, hukukî dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar A.. S.. ve Ö.. K.. tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın idari olarak içinde bulunduğu .... Köyünde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 17.03.1977 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı Komisyonca 17.02.1983 tarihinde ilân edilip, dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve Antalya Merkezde 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilân edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
    Arsa niteliğinde ve 362 m² yüzölçümünde tapuda paylı olarak davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda, 11650 m² yüzölçümüyle, dava dışı 247, 248, 249, 250, 251, 253, 254 ve 255 sayılı parseller ile bir bütün olarak Ağustos 1322 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydı ve 28 tahrir numaralı vergi kaydıyla T.. K.. Ö.. adına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilen.... Köyü 252 sayılı parselin 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre ifrazı ile oluşmuş, 252 sayılı parsel ile genel kadastroda aynı tapu kaydı uygulanarak 11683 m² yüzölçümüyle Tahir K.. Ö.. adına tesbiti kesinleşen 251 sayılı
    parsel ve Kasım 1958 tarih ve 48 sıra numaralı tapu kaydı ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün 30.11.1963 tarih ve 1393-29 sayılı yazıları gereği 74236 m² yüzölçümünde taşlık ve çalılık niteliğiyle Muratpaşa Vakfı adına tesbit ve tescil edilen Murat Paşa Mahallesi 712 ada 2 sayılı parselden ifraz edilen 44236 m² yüzölçümündeki 712 ada 4 sayılı parseldeki payları nedeniyle 153/362 payı A.. S.. ve 3/362 payı Y.. U.. adına tescil edilmiş, satış ve pay birleştirmesi ile 206/362 payı ise Ö.. K.. adına tapuya tescil edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu kabul edilerek dava konusu 6690 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiştir. Davacı Hazine vekili tarafından verilen 28/01/2014 tarihli (31/01/2014 havale tarihli) dilekçe ile 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davadan vazgeçilmiştir.
    Mahkemenin kabulü ve davanın nitelendirilmesine göre, 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860-232 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında vurgulandığı üzere kural olarak herhangi bir kanun ve düzenleyici hüküm o kanunun yürürlüğe girdiği andan itibaren hukuksal sonuç meydana getireceğinden, 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenip, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hükümlerinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi gerekir.
    6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde:
    "a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilir."
    "b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan, ancak, daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.”
    hükümlerine yer verilmiştir.
    6292 sayılı Kanunun 6/1-3. maddelerine göre, 2/B alanlarında bulunan taşınmazlardaki 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen hak sahipliği belirlemesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmesi halinde hak sahibi kişilere, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmesi halinde ise güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde; aynı Kanunun 7/1-a-b
    maddelerinde de kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar bakımından, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvuru hakkı tanınmıştır. Bu düzenlemelerden başka nitelik yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazlara ilişkin olarak hak sahibi veya ilgililerine herhangi bir yükümlülük yüklenmemiştir. Mevcut ve devam eden davalar bakımından ise, çekişmeli taşınmazın, 7/1-a maddesi kapsamında yani tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulmuş ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde bedel alınmaksızın; 7/1-b maddesi kapsamında yani Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde, bunların tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceği âmir hüküm olarak düzenlenmiştir.
    Somut olayda, mahkemece, yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden ve halen davalılar adına tapu sicilinde kayıtlı olduğu, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulduğu anlaşıldığına göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceğine ilişkin âmir kanun hükmünün re"sen gözetilmesi gerektiği gibi davacı Hazine vekili tarafından 31.01.2014 hâkim havale tarihli dilekçe ile de davayı takipten vazgeçildiğinin bildirildiği, Kanun maddesinde düzenlendiği şekliyle, açılan davalardan vazgeçilmesinin kanunun emredici hükmü gereği olduğu, davacı Hazinenin vazgeçmesinin H.M.K."nun 307. maddesinde düzenlenen; “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan davadan feragat niteliğindeki bir vazgeçme olmadığı, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu gözetilerek, davacı Hazine 6292 sayılı Kanun uyarınca davadan vazgeçtiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden, davanın kabulü yönündeki karar, hüküm tesisinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, 6292 sayılı Kanun gereğince sonuçlandırılan bu tür davalarda yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması, taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiği de nazara alınmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan A.. S.. ile Ö.. K.."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 25/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi