20. Hukuk Dairesi 2014/1756 E. , 2014/3563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapuya tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 29.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi, davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Av. ..., ... vekili Av. ... ile karşı taraftan Hazine vekili Av. ..., Orman Yönetimi vekili Av. ..., Karayolları Genel Müdürlüğü vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler 01.06.2006 günlü dilekçeleriyle, ... Beldesi, ... Mevkiinde bulunan Doğusu: ... Mandırası, Kuzeyi: Devlet Ormanı, Batısı: Hali Arazi ve Güneyi: ...-... yolu ile çevrili 17295 m2 yüzölçümündeki taşınmazı 45 yıldan bu yana malik sıfatıyla zilyet ettikleri, murisleri tarafından arazi üzerine 45 m² bölümüne ahşap köşk, 53 m² bölümüne ev, 9 m² kısmına yazıhane, 114 m² bölümüne ikinci bir ev, 368 m² kısmına depo, 74 m² bölümüne imalathane, 749 m² yüzölçümündeki bölüme kan kurutma havuzu yapıldığı, su kuyusu açıldığı, 900 adet mevye ağacı ile 1000 adet fındık ve 600 adet fıstık çamı ekildiği, 4 adet çınar ağacı yetiştirildiği, bu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.02.1979 gün ve 1975/295-38 sayılı, Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleşen kararının bulunduğu, yararlarına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
... 03.08.2007 tarihli dilekçesiyle tescil istenen taşınmazın 7000 m² yüzölçümündeki bölümünün 37 yıldır kendisi tarafından zilyet edildiği, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, adına tescili iddiasıyla Medenî Kanunun 713/6. maddesi uyarınca davaya katılmıştır.
Davalı ..., davanın reddine ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece taraflar arasında görülüp kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/363 Esasına kayıtlı dava dosyasında aynı yer için... tarafından açılan tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı ve sulh ceza mahkemesindeki yargılamalar nedeniyle kesintisiz zilyetlikten söz edilemeyeceği gibi, taşınmazın zilyetlikle edinilemeyecek mera niteliğinde olduğunun asliye hukuk mahkemesinin 1987/363 Esasına kayıtlı dosyasında
saptandığı, davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığının belirlendiği gerekçesiyle tescil davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları ile katılan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre tapuya tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1939 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile 1985 ilâ 1987 yıllarında 40 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 15.06.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 19.12.1990 gün 1987/363-1035 sayılı kesinleşmiş kararı ile niteliğinin mera olduğunun belirlendiği, bu karara ilişkin davada davacıların murisi ...taraf olup aleyhine kesin hüküm oluşturduğu, kesin hükmün..."ın akdi veya ırsi ardıllarını bağlayacağı, meraların 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesine göre kamu malı niteliğinde olduğu ve aynı Kanunun 18. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceği gibi bir an aksının kabulü halinde dahi 19.01.2007 gün 2005/1 Esas 2007/1 karar sayılı YİBK uyarınca, davacıların muris ile Hazine ve ... Belediye Başkanlığı arasında görülen ve ret ile sonuçlanan ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 19.12.1990 gün 1987/363-1035 sayılı dava ile birlikte, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca davacı yararına oluşması gereken zamanaşımı süresinin kesildiği ve bu davadan sonra yeniden işlemeye başladığı, yeniden işleyen sürenin de 20 yıla ulaşmadığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 900.- TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Hazine, Orman Yönetimi ve Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 25/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.