Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4582
Karar No: 2021/2813
Karar Tarihi: 09.11.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4582 Esas 2021/2813 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4582 E.  ,  2021/2813 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/12/2013 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 638 ada 30 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı şirket tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın fabrika olarak kullanmak suretiyle işgal edildiğini, 23.01.2013 tarihli ihtarnameden de sonuç alamadığını ileri sürerek dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için 351.687,50 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, çekişme konusu taşınmazın bir kısım paydaşlarının davalı şirketin yetkilisi olup, dava konusu yerin davacının muvafakati ile kullanıldığını, intifadan men şartının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece (ilk kararda), davalı şirketin dava konusu taşınmazda paydaş olmayışı nedeniyle intifadan men koşulunun aranmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için hesaplanan ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarih ve 2015/9118 Esas, 2018/1215 Karar sayılı ilamında belirtilen “... mahkemenin kabulünde de olduğu üzere davalı şirket kayıtla ilgisi olmayan üçüncü kişi konumunda olup intifadan men edilmesine gerek yoktur. Ne var ki,mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı, dava konusu yerin davalı tarafından fabrika olarak kullanılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise taşınmazın davacı paydaşın muvafakatı ile kullanıldığını savunmuş taraf vekilleri de iddialarını ispat için tanık deliline dayanmışlar ancak; mahkemece tanıklar dinlenmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; taraf tanıklarının tümü dinlenerek iddia ve savunma üzerinde durulması, çekişme konusu yerin muvafakata dayalı olarak kullanıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ecrimisile konu tarla vasıflı 638 ada 30 parsel sayılı taşınmazda davacının pay sahibi olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davacının 30.06.2009 tarihine kadar davalı şirkette pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
    Somut olayda, davalı şirketin, davacının ortaklığının sona erdiği tarihe kadar ki kullanımı muvafakate dayanmaktadır. Şirket hisselerinin devir edildiği tarihten sonrası dönem içinde (daha önce var olan) muvafakatin sona erdiğine veya geri alındığına dair dosya kapsamında herhangi bir yazılı ve sözlü beyana rastlanılmamıştır. Nitekim uzun bir süre sonra dava açılmasının da rızanın geri alınmadığını göstermektedir.
    Bu durumda, az yukarıda izah edildiği gibi ecrimisil için kötüniyet şartı var olup, davalı şirkete izafe edilecek bir kusur saptanmadığına göre ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY
    Mahkemece, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşündeyiz. Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyoruz.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi