3. Hukuk Dairesi 2017/3373 E. , 2017/16527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 12.03.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme süresi 20.03.2014 tarihinde sona ermesine rağmen davalının 23.05.2014 tarihine kadar kiralanan kantini çalıştırmaya devam ettiğini, geçen sürede kira bedeli ödemediği gibi kiralananın süre bitiminde teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart toplamı ile ilgili olarak yapılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK"nun 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
Öte yandan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir (HMK m.51). Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir (HMK m. 52). Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir (HMK m.53).
... Birliği 31.01.2005 tarih 25831 sayılı Yönetmelik ve ...Temel Kanun"una göre ilgili yönetmelik hükümleri doğrultusunda kurulmuş olup, kamu tüzel kişiliği statüsü tanınmamıştır. Buna karşın yönetmelik hükümleri gereğince ... Birliğine özel hukuk alanında hukuki işlem, kiralama sözleşmesi yapma yetkisi verilmiştir. Bu durumda ... Birliğinin tüzel kişiliği olmadığından davada taraf ehliyeti bulunmamaktadır. ... Birliğince özel hukuk alanında, hukuki işlem, kiralama sözleşmesi yaptığında bunlardan doğacak hak ve borçların muhatabı ...Bakanlığı olup bunlardan çıkacak ihtilaf ve uyuşmazlıklarda taraf olma ehliyeti kamu tüzel kişiliğini haiz olan bakanlığındır. Buna rağmen, anlaşmazlık konusu olan sözleşmenin âkidi olan ... Birliğinin dava açması yetkisiz temsil mahiyetindedir. Zira, ... Birliği mevzuatı gereği ...Bakanlığının bünyesi içinde yer alan ancak, müstakilen tüzel kiliği bulunmayan bir organı durumundadır.
Davayı açan ... Birliği ihtilafa konu sözleşmenin tarafı ise de, bu sözleşmelerden doğacak hak ve borçların tarafı ise tüzel kişiliği haiz olarak ... Eğitimi bakanlığı olacaktır. Bu nedenle ; bu sözleşmelerden dolayı dava açma, takip yapma hak ve yetkisi ...Bakanlığına ait iken yetkisi de olmadığı halde ...bakanlığına bağlı okulların bünyelerinde ...Temel Kanun"una göre ilgili yönetmelik hükümleri doğrultusunda kurulmuş ... Birliği tarafından dava açılması dava açan temsilcide yanılma mahiyetinde olduğu kabul edilmelidir. Açılan bu davaya ...Bakanlığı tarafından icazet verilip davanın takip edilmesi halinde ise bu eksiklik giderilmiş olacaktır.
Bu nedenle, ...Bakanlığı tarafından açılması gereken davanın yetkisiz temsilci olarak bu bakanlık bünyesinde yer alan ve ayrı bir tüzelkişiliği olmayan ... Birliği tarafından açılan bu davanın ...Bakanlığına tebliğinin sağlanması, açılan davanın Bakanlıkça benimsenip takip edilmesi halinde, davanın esasının incelenmesi; aksi takdirde, davacının taraf olma ehliyeti bulunmadığı kabulü ile 6100 Sayılı HMK nın 114,1/d maddesi uyarınca davanın reddi gerekirken; Mahkemece eksiklik giderilmeden, yazılı gerekçeyle davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.