Esas No: 2021/11553
Karar No: 2022/5592
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11553 Esas 2022/5592 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11553 E. , 2022/5592 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 03/11/2015 tarihinde meydana gelen davalının trafik sigortalısı olan araç sürücüsü ile davacının karıştığı çift taraflı kazada, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.001,00 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 1.508,00 TL adli rapor ücretinin toplam 6.509,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile talebini 198.619,17 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 198.619,17 TL maddi tazminatın 08/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin; davalı tarafa, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan hesap raporuna itirazın değerlendirilmesi yönünden, yeniden hesap raporu alınması için belirlenen bilirkişi ücretinin 5 günlük kesin süre içerisinde yatırılması ihtaratını içeren 09/07/2018 tarihli ara kararının, davalı vekilinin başvuru formunda bildirdiği e-posta adresine gönderildiği ancak;süre sonuna kadar bilirkişi ücretinin yatırılmaması sebebiyle hukuki sonucun ne olduğu hususunun açıklanmadığı, usulüne uygun ihtaratın yapılmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 94. maddesinin ikinci fıkrasında; “Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder.” Aynı Kanun'un 324. maddesinin ikinci fıkrasında ise “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Şöyle ki; yukarıda bahsi geçen kanuni düzenlemeler dikkate alındığında bilirkişi incelemesi, bir delil türü olup davalı tarafa verilen kesin sürede delil avansının yatırılmaması sebebiyle ancak delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtarının yapılması gerekliliği yanında bilirkişi için takdir edilen ücret bakımından dosyada ne kadar eksik delil avansının olduğu hususunda açık, net ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde bir belirleme yapılmamıştır.
Şu halde; İtiraz Hakem Heyetince bilirkişi ücretine dair ara kararında verilen kesin sürede arar karar gereğinin yerine getirilmemesi halinde yukarıdaki yasal düzenleme dikkate alındığında nasıl bir hukuki sürecin işleyeceği açıklanmadığından, verilen sürenin bağlayıcılığından bahsedilemeyeceği için yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.