
Esas No: 2016/6434
Karar No: 2016/9324
Karar Tarihi: 06.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/6434 Esas 2016/9324 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, tedavide kullanılan ilaç salınımlı stent bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma sonrası, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2015 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.080,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda; davaya konu asıl alacak tutarı 7.529,00 TL olup, Mahkemece 1.099,44 TL’lik kısım bakımından davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verildiği anlaşılmakla, davanın kesinlik sınırı, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması hükmolunan miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalı kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle, kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 06.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi .