Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2631
Karar No: 2015/1822

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2631 Esas 2015/1822 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Erzurum İl Trafik Tescil ve Denetleme Müdürlüğü tarafından 172 Türk Lirası para cezası uygulanan bir sürücü hakkındaki karara karşı yaptığı kanun yararına bozma istemi reddedildi. Başvurucunun idari para cezasına itirazının araştırılmadan reddedildiğine dikkat çekildi ve kanun yararına bozma istemi kabul edilmedi. Kararda, Karayolları Trafik Kanunu'nun 47/1-B maddesi ve 116. maddesi de detaylı bir şekilde açıklandı.
19. Ceza Dairesi         2015/2631 E.  ,  2015/1822 K.

    "İçtihat Metni"


    Kırmızı ışık ihlâli yapmak kabahatinden ... hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 47/1-B maddesi gereğince 172,00 Türk lirası İdarî para cezası uygulanmasına dair Erzurum İl Trafik Tescil ve Denetleme Müdürlüğünce tutulan 30/09/2014 tarihli ve MA-05131188 sayılı idari yaptırım tutağına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/21 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 12.02.2015 gün ve 10928 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2015 gün ve KYB. 2015/65275 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 08/07/2014 tarihli ve 2014/2954 esas, 2014/14281 sayılı.kararında da açıklandığı üzere 31/10/2011 tarihli Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere İlişkin Yönergenin 47’nci kapsamındaki bilgilendirmenin, Karayolları Trafik Yönetmeliğindeki usul ve esaslara göre konulacak “trafik işaret levhaları” ile yapılması gerektiği, başvurana ait kırmızı ışık ihlâli tespit edilmiş olduğu iddiası ve başvurucu tarafından ihlâl isnadına ilişkin bir belge olmadığı savunmasına göre; müsnet eyleme ya da tespite ilişkin olarak bir belge ve kayıt olup olmadığı araştırılarak, aracın türü ve yolun durumuna göre anılan yoldaki ihlâlin Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 100. maddesi kapsamında usulünce tespiti yapılarak ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 116. maddesinde “Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya Trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara, tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir”, hükmünün bulunduğu, anılan maddenin ilk cümlesinde belirtilen hususun yalnızca kurallara aykırı parketme ile ilgili olduğu, İkincisi cümlesinde belirtilen kuralın ise, ikaza rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden araçlara yönelik olduğu, hız sınırı, kırmızı ışık ihlâli veya emniyet kemerinin takılmaması v.s. hallerde araç sürücüsünün tespitinin mümkün olduğu hâlde, Anayasanın 38/7, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 20/1. maddesine göre ceza sorumluluğunun şahsiliğine aykırı olarak yazılı şekilde başvurunun reddine karar verilmesinde,
    3- Dava konusu idâri para cezası kararının gıyapta düzenlendiği ve trafik görevlisinin tespit yapmadığı, araç sürücüsünün imzası bulunmadığından gıyapta yapılan idari işlemin açıklığı ve kanunilik ve cezaların şahsiliği ilkelerine aykırı olduğu, itiraz eden ile aracı kullananın ya da müsnet kuralı ihlal edenin aynı kişi
    olduğunun tespit edilemediği iddiaları karşısında Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27/11/2014 tarihli ve 2014/22963 Esas 2014/19969 sayılı kararında değinildiği üzere, başvurucu tarafından herhangi bir kayıt olduğuna dair geçerli sayılabilecek bir başvurusunun bulunması halinde ancak görevli polis memurunun beşeri bir hata yaptığının kabul edilebileceği, somut olayda bu yönde bir itirazda bulunulduğu dikkate alındığında, idari para cezasına karşı yapılan başvurunun usulüne göre araştırılıp incelenmesi gerekirken yazılı şekilde başvurunun reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
    Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
    26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
    Mahkeme tarafından kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen neden yönünden delil takdiri yapılarak karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi