Esas No: 2021/20837
Karar No: 2022/5519
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20837 Esas 2022/5519 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bankanın üzerinde ipotek bulunan taşınmazı kredi borcu karşılığında satın aldığı, takibin semeresiz kaldığı, borçlunun taşınmazı davalı bankaya sattığı gerekçesiyle açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına rağmen mahkemenin yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulü yönünde hüküm verdiği ve bu nedenle yine davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın ilgili maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kararda İİK’nın 277 ve devamı maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ndeki 3.madde 2.fıkra uyarınca davalılar yararına tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ...Ş. vekili, tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 17/02/2015 tarihinde davalı bankaya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/09/2019 tarih, 2016/17479 Esas 2019/8471 Karar sayılı ilamı ile davalı bankanın, üzerinde 1.dereceden 660.000,00 TL'lık ipoteği bulunan taşınmazı kredi borcuna karşılık satın aldığı taşınmaz satışı iptal edilse dahi ipotek devam edecek olduğundan, borçlunun muvafakati ile alacağına karşılık devir almasında ne gibi mal kaçırma olgusu olduğu net olarak ortaya konulamadığı, ipotek dikkate alındığında taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli bir oransızlık da bulunmadığından, muvazaa olgusu ispatlanmadığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Dosya arasındaki bilgi ve belgelere, uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi gerekmiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.maddesi 2.fıkrasına göre ret sebebi ortak olan davalılar yararına tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde davalı borçlu ve üçüncü kişi yararına ayrı ayrı vekalek ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan
nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün 5 ve 6.bentlerindeki “ Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT'ne göre 16.870,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT'ne göre 16.870,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, “ ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “Davalılar yararına AAÜT ile belirlenen 16.870,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine “ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.