Esas No: 2021/21796
Karar No: 2022/7598
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21796 Esas 2022/7598 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/21796 E. , 2022/7598 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşından büyük olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Şişli Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair İstanbul 3. Çocuk Mahkemesinin 24/03/2011 tarihli ve 2009/141 esas, 2011/95 sayılı kararını müteakip, bu kez eylemin, nitelikli yağmaya teşebbüs suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2015 tarihli ve 2011/267 esas, 2015/659 sayılı kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları yönünden dava zamanaşımının dolduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine, hırsızlık suçu yönünden sanığın, 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b ve 35/2. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İSTANBUL 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/04/2021 tarihli ve 2016/24 esas, 2021/193 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/07/2021 gün ve 94660652-105-34-13661-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 gün ve 2021/95703 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Sanığın kayden 20/09/1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 09/07/2009 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu, İstanbul 3. Çocuk Mahkemesi tarafından sanığın gerçek yaşının nüfus kayıtlarında yazılı olandan daha büyük olduğunun fark edilmesi üzerine gerçek yaşının tespiti için sevk edildiği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/01/2011 tarihli ve 417 karar sayılı rapor ile sanığın suç tarihi itibarı ile 20 yaşını bitirmiş olup 21 yaşının içinde olduğunun tespit edilmesi karşısında, İstanbul 3. Çocuk Mahkemesi ve İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararları sonrasında, mahkumiyet kararını veren İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından öncelikle sanığın nüfus kayıtlarında 20/09/1992 olan doğum tarihinin dosya kapsamında alınan 26/01/2011 tarihli Adli Tıp raporu doğrultusunda düzeltilmesine karar verildikten sonra hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
Nüfus kayıt örneğine göre, Mahkemesince veya Asliye Hukuk Mahkemesince hakkında verilmiş herhangi bir yaş tashihi kararı bulunmayan sanık hakkında;
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
3-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi uyarınca olağan dava zamanaşımının 8 yıl, anılan Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca da olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu, sanığın ise suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunduğu anlaşıldığından, aynı Kanun'un 66/2. maddesi uyarınca olağan zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 12/05/2010 tarihinden söz konusu kararın verildiği 09/04/2021 tarihe kadar bu sürenin geçtiği gözetilmeden, davanın düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince sanık ... ve müdafiinin yokluğunda 09/04/2021 tarihinde hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararı, istinaf edilmediğinden bahisle 04/06/2021 tarihinde kesinleştirilmiş ise de; 7201 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebligatların vekile yapılması gerektiği gözetilerek yokluğunda verilen kararın sanık ... müdafii Av. ...’e tebliğ edilmesi gerekirken müdafiine tebliğ edilmeden sanığa tebliğ edildiği ve kesinleştirmenin bu şekilde yapıldığı, sonrasında sanık müdafii Av. ...’in öğrenme üzerine dosyaya sunmuş olduğu 20/09/2021 tarihli dilekçesi ile karara karşı istinaf kanun yoluna başvuracağından bahisle kararın kesinleşme ve infaz işlemlerinin geri alınmasını ve kararın kendisine tebliğini istemesinin ardından 21/09/2021 tarihli dilekçesiyle kararı istinaf ettiği, böylelikle anılan mahkumiyet kararının usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, (İSTANBUL) 5. Ağır Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 09/04/2021 tarihli ve 2016/24 E., 2021/193 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.