3. Hukuk Dairesi 2020/10931 E. , 2021/9531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen müdahalenin men"i - alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl ve birleşen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hüküm, davalı/b.dava davacısı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 05/10/2021 tarihinde davalı/b.dava davacısı ... vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava davacılar ... vd; dava konusu 13 parselin müşterek maliki olduklarını, dava dışı yüklenici ile düzenledikleri Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/860 Esas 2006/234 Karar sayılı kararı ile Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshine karar verildiğini, davalıların yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alan şahıslar olduklarını, bağımsız bölümleri işgal ve kullanımlarının haksız olduğunu ileri sürerek; davalı ..."nin 3 nolu, davalı ..."ın 5 nolu bağımsız bölüme el atmasının önlenmesini talep etmişlerdir.
Davalılar ... ve ...; davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen 2010/8 Esas sayılı davada davacı ...; davalıların bağımsız bölümün mülkiyetini devretmediklerini, gerek yükleniciye halef olması gerekse yarım kalan inşaatı malik olacağı düşüncesiyle bitirmesi nedeniyle taşınmaza yaptığı imalat masraflarının davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 50.000 TL’nin (ıslah ile 104.500 TL) davalılardan fesih tarihi itibariyle işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2016/397 Esas sayılı davada davacı ... mirasçısı ...; murisinin müşterek maliki olduğu taşınmazda davalıların kullanım ve işgallerinin haksız olduğunu ileri sürerek; davalı ..."nin 3 nolu, davalı ..."ın 5 nolu bağımsız bölüme el atmasının önlenmesini talep etmiştir.
Birleşen 2016/496 Esas sayılı davada davacı ...; taşınmaz maliklerine karşı açtığı alacak davası ile birleştirilmek üzere, yüklenicinin haklarına halefiyet nedeniyle yapı alacağı ve binayı tamamlamış olmasından dolayı iyileştirme giderlerinin ... İhsan mirasçısı davalı ..."dan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl dava kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2010/8 ve 2016/496 E. sayılı davalar bakımından, iyileştirme bedellerinin yargılama safhasında ödenmiş olduğu tarafların da kabulünde olduğundan konusu kalmayan talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2016/397 E. sayılı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..."nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının birleşen 2016/496 Esas sayılı davaya yönelik temyiz incelemesinde;
Somut olayda mahkemece; davacının 2016/496 Esas sayılı dosyasında talep etmiş olduğu iyileştirme alacağının, bozma öncesi birleşen 2010/8 esas sayılı dosyasındaki taleple hüküm altına alındığı, bu bedelin yargılama safhasında davacı tarafa ödenmiş olduğu, bu durumun tarafların da kabulünde olduğundan konusu kalmayan talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve bozma öncesi harç ve yargılama giderine ilişkin kurulan hükmün aynen devamına şeklinde hüküm kurulmuştur.
Oysa, bozma öncesi davacı talebi mahkemece reddedilmiş ve davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairece; davanın iyileştirme giderleri yönünden kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Dolayısıyla, önceki hüküm tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalktığından ve bozma ile de davacının eldeki davayı açmakta haklı olduğu tespit edilmiş olduğundan, artık davalının miras hissesi oranında davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bozma öncesi harç ve yargılama giderine ilişkin kurulan hükmün aynen devamına şeklinde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..."nin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (6) nolu bendin çıkartılarak yerine "6-Birleşen Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/8 esas sayılı dosyası yönünden bozma öncesi harç ve yargılama giderlerine ilişkin kurulan hükmün aynen devamına, Birleşen Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/496 esas sayılı dosyasına ilişkin olarak alınması gerekli 547,80 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 518,60 TL harcın davalıdan tahsiline; 29,20 TL yargılama gideri ile kabul edilen kısım üzerinden ve miras payına göre AAÜT uyarınca takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalı ... Denizeri"den alınarak davacı ..."ya verilmesine, sarf olunmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.