9. Hukuk Dairesi 2015/14147 E. , 2015/20966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacı avukatın 10.09.2012 tarihinden iş sözleşmesinin sözlü olarak feshedildiği 24.07.2014 tarihine kadar 1 numaralı davalı ..."nda avukat sıfatı ile görev aldığını, ...nın, 2011 yılı içerisinde dünya çapında yaklaşık 40 ülkede 70 ofisiyle faaliyet gösteren ..............."nin bir üye ofisi olarak faaliyet göstermeye başladığını, bu doğrultuda, yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilmek adına davalı............... Avukatlık Ortaklığının kurulduğunu, 2 numaralı davalı ortaklığın faaliyetlerini ...’nın ana ofisinde de gerçekleştirdiğini, her iki davalı ortaklığın fiiliyatta tek bir ortaklık gibi hareket ettiğini, davacı avukatın 1 numaralı davalı ortaklıkta çalıştığı süre boyuncu vermiş olduğu hukuki danışmanlık hizmetlerinin iş dağılımı, iş yönetimi, yürütülen projelere ilişkin raporlama ve performans değerlendirmesi gibi işin esaslı unsurlarına ilişkin olan bölümlerinin, I numaralı davalı ortaklığın yönetici ortağı yerine, banka ve finans hukuku departmanının kıdemli yöneticisi sıfatı ile hareket eden 2 numaralı davalı ortaklığının yönetici ortağı tarafından kontrol ve takip edildiğini, bu açıdan her iki davalı ortaklık arasında organik bir bağın olduğunu, 3 numaralı davalı şirket ile diğer davalı ortaklıklar arasında da organik bir bağın olduğunu, sadece ofis merkezlerinin aynı adreste yer alması sebebiyle değişik gündelik işlerin yürütülmesinde, görev dağılımın yapılması, ofis içi işleyişin düzenlenmesi, performans değerlendirmelerinin gerçekleştirilmesi, sunulan hukuki danışmanlık hizmetleri karşılığında müvekkillerden alınan ücretlerin faturalandırılması gibi pek çok konuda her 3 davalı ortaklık arasında ciddi bir iş ve menfaat birliğinin söz konusu olduğundan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip bu ortaklıkların fiiliyatta tek bir teşkilat gibi hareket ettiğini, organik bağı gösteren bir diğer hususun da....."nin internet sitesinde Türkiye"de. 1 numaralı davalı ortaklık bünyesinde hizmet verdiklerinin açıkça deklere edilmesi olduğunu, davacı avukatın her ne kadar 1 numaralı davalı ortaklığın bordrosunda çalışıyor gözükse de, her üç davalı firma tarafından birlikle istihdam edildiğini, davacı işçinin iş sözleşmesinin 24.07.2014 tarihinde sözlü olarak feshedildiğini, bu şekilde yapılan feshin usule aykırı olduğunu, fesih sebebinin açık ve kesin açıklanmadığını iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili; davalı ...’nın ..... Barosuna kayıtlı bir avukatlık ortaklığı olduğunu, sektörde son derece saygın bir yere sahip olan ve başarılı işlere imza atan bir hukuk ofisi olup, bugüne kadar yüzlerce çalışanı istihdam ettiğini ve hali hazırda 48 avukatı istihdam eden kurumsal ve profesyonel bir yapı olduğunu, 2 numaralı davalı ....... Avukatlık Ortaklığı’nın ..... Barosu"na kayıtlı bir avukatlık ortaklığı olduğunu, yabancı hukuk ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti vermeye münhasır faaliyette bulunmak için kurulduğunu, davacı avukatın 1 numaralı davalı ortaklığın bünyesinde çalıştığını, 2 numaralı davalı ortaklığın SGK kayıtlarında çalışan listesinde çalışan olarak görünmediğini, ...’nın merkezi İsviçre"de bulunan bir dernek olan ....., ..... üyesi olduğunu, 2 numaralı davalı ortaklık ile arasındaki ilişkinin sadece yabancı hukuk alanında hukuki desteğin alınmasından ibaret olduğunu, 1 ve 2 numaralı davalı ortaklık arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığını, taraflar arasında tamamen profesyonel ilişkinin mevcut olduğunu ve alınan hizmet karşılığında hukuk hizmeti bedeli adı altında bir bedelin ödendiğini, davacı avukatın iş görme edinimini sadece ...’na karşı yürütmekte olduğunu, 2 numaralı ortaklığı ya da 3 numaralı davalı şirket için herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, 1 ve 2 numaralı davalı ortaklıkların 3 numaralı davalı şirketten aldıkları ofis hizmetleri karşılığında bir bedel ödediklerini, bunun sadece bir hizmet alımı ilişkisi olduğunu, davacı avukatın birlikte istihdam iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı avukatın iş sözleşmesinin 31.07.2014 tarihinde geçerli sebeple ve her türlü yasal hakkı ödenmek suretiyle feshedildiğini, aynı gün ...... Noterliğinin 31.07.2014 tarihli ve ..... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshin yazılı olarak ve gerekçesi açıkça belirtilmek suretiyle feshedildiğini, somut olayda 1 numaralı davalı ortaklığın, feshin son çare olması ilkesine uygun davranarak, çalışanlar arasında yaşanan problemlere çözüm aramayı defaatle denediğini, kendisine iki defa farklı pozisyonlar teklif edilmesine rağmen davacı avukatın her ikisini de reddettiğini, bunun dışında kendisiyle birlikte çalıştığı yönetici pozisyonundaki avukat hakkındaki iddialarının araştırılması için 3 kişilik bir soruşturma komisyonunun kurulduğunu ve bu komisyonun toplam 14 kişi ile görüştüğünü, bu araştırma sonucunda, davacı avukatın mobbing iddialarının diğer çalışanlar tarafından teyit edilmediği ve bu iddiaların ispatlanamadığı sonucuna varıldığını, işveren açısından iş ilişkisinin devamının imkansız hale geldiğini, zira çalışma arkadaşları ve işveren hakkındaki asılsız isnatları yüzünden işyeri huzurunun bozulduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; davacının iş sözleşmesinin öncelikle sözlü olarak feshedildiği ardından yazılı fesih bildirimi gönderildiği, ayrıca fesih bildiriminde belirtilen nedenler gözetildiğinde davacının anayasal şikayet hakkını kullandığı, nitekim davalı tarafından da davacının hakkında şikayette bulunduğu çalışanın bir kısım olumsuz tavırlarının kabul edildiği, davacının anayasal hakkını kullanmasının onu işten çıkartacak davranışsal sebep olarak gösterilemeyeceği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda davacının iş sözleşmesinin feshinin yukarıda özetlenen mahkeme karar gerekçesinde açıklandığı nedenlerle ve ayrıca davacının davranışa dayalı iş sözleşmesinin feshinden önce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca savunmasının alınmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir.
Ancak davacı dava dilekçesinde ..., ....... Avukatlık Ortaklığı ve ..................’yi ayrı ayrı davalı göstererek her üç davalı tarafından birlikte istihdam edildiğini iddia etmiştir. Mahkemece kararın hüküm kısmında davacının yalnızca işe iadesine karar verilmiş, fakat infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacının hangi işverenlik nezdinde işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarından hangi davalı/davalıların sorumlu olduğuna karar verilmemiştir. Karar gerekçesinde davalılar arasında birlikte istihdam bulunduğu, davacının asıl işvereninin ... olduğu, tazminat hakları yönünden diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumluluk bulunduğu fakat kısa kararda davacının hangi işveren nezdinde işe iadesine ve mali sonuçlardan hangi davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının açıklanmadığı bu hususun tavzihle de düzeltilemeyeceği eksikliğin Yargıtay tarafından temyiz incelemesi sırasında tamamlanabileceği takdirin Yargıtay’a ait olduğu belirtilmiştir.
Davacı sigorta kayıtlarına göre ... işçisi olarak görünmektedir. Mahkemece yapılması gereken davacının iş görme edimini her üç davalıya karşı yerine getirip getirmediği tanıklar dinlenip, alınacak beyanlarla dosyadaki belgeler değerlendirilerek davacının hangi davalı veya davalılar tarafından istihdam edildiğinin ortaya çıkarılması, işe iade ve işe iadenin mali sonuçlarından hangi davalı veya davalıların yükümlü olduğunun saptanarak hüküm kurulmasıdır. Eksik araştırmayla karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.