22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13039 Karar No: 2016/17872 Karar Tarihi: 15.06.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/13039 Esas 2016/17872 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/13039 E. , 2016/17872 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile asgari geçim indirim ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde mikser operatörü olarak kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: İşin esasının incelenmesine geçilmeden önce, davaya konu hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı hususu öncelikle irdelenmelidir. Mahkemece davada verilen davanın kabulüne ilişkin kısa karar, bir davayı sona erdiren temyizi mümkün olan (nihai) son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş, gerekçeli kararı kısa karar doğrultusunda ve kanuni gerekçeleriyle birlikte mahkemenin yazmasından ibarettir. Artık bu karardan dönme (rücu) imkanı olmadığı gibi, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edilikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi ... ve kanunlarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur. Somut olayda, mahkeme gerekçesinde hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin ispatlanamadığı belirtildikten sonra hüküm kısmında bu taleplerin hüküm altına alınması çelişkilidir. Gerekçeyle hüküm arasında çelişki olması sebebiyle usulüne uygun gerekçeli karar bulunmaması isabetsizdir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.