MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2010 gün ve 421/350 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanı İdris Kuzu"nun davalıların miras bırakanları Mustafa Kuzu"dan 12.09.1969 tarihli haricen düzenlenen senetle satın ve devraldığı 125 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile İdris Kuzu mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini açıklamış, beyanlarını imzaları ile onaylamışlardır.
Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 125 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında 04.05.1948 tarih 37 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak, tarla niteliğiyle, 9120 m2 yüzölçümlü olarak 13.11.1959 tarihinde 25 payı Mustafa Kuzu, 51 payı Hazine adına tespit edilmiş, açılan tespite itiraz davası sonucunda Kocaeli Tapulama Mahkemesinden verilen 1965/529-1966/215 Esas ve Karar sayılı hükümle, taşınmazın 3000 m2"lik bölümünün ...adına tesciline karar verilmiş, kesinleşen hükme istinaden, 26.09.1967 tarihinde tapu kaydı oluşmuştur.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına taşınmazın tapuda kayıtlı olması nedeniyle yapılan harici satış ve devir TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca geçerli bir hukuki sonuç doğurmaz. Öte yandan ...mirasçılarından bir kısım davalılar davayı kabul etmişler ise de, aynı murisin mirasçılarından diğer davalıların davayı kabul etmemeleri ve taşınmazın elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunması nedeniyle kabuller de aynı biçimde hukuki sonuç doğurmaz. Bundan ayrı kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından ise aynı Kanunun 12/3. fıkrasının uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 10.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.