Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14317 Esas 2018/1413 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14317
Karar No: 2018/1413
Karar Tarihi: 21.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14317 Esas 2018/1413 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, davacı şirket adına imzalattığı ancak bedelsiz olduğunu belirttiği iki adet çek nedeniyle davacıya başlatılan icra takibinin iptal edilmesi ve %40 oranında icra inkar tazminatının ödenmesi için asıl ve birleşen menfi tespit davası açmıştır. Davalı, çeklerin davacı şirket adına düzenlenmediğini ve rızaen verildiğini savunmuştur. Mahkeme, davalının daha önce açtığı davayı kaybettiği ve çeklerin davacı şirket adına düzenlendiğine dair delil olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda davacı lehine karar vermiştir. Davacı vekili, nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirtmiş, ancak mahkeme maktu vekalet ücreti belirlemiştir. Bu nedenle, mahkeme hükmü düzeltilerek nisbi vekalet ücreti yazılması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak HMK 188. madde ve icra inkar tazminatı ile ilgili olan İİK 55. madde kararda geçmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/14317 E.  ,  2018/1413 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmasız, davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 24/05/2016 günü davacılar vek.Av.... ve davalı vek.Av...."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra yapılan temyiz incelemesinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için 25/05/2016 günlü geri çevirme kararı verilmiş ve eksikliklerin giderilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalının davacılar aleyhine 2 adet çeke dayalı olarak iki ayrı takip başlattığını, çeklerde keşidecinin davacı şirket, lehdarın da davacı ... olduğunu, davacı ..."ın çekleri keşideci şirket adına düzenleyerek imzaladığını ve lehdar bölümüne de kendi adını yazdığını, işlemin batıl olduğunu, davalı tarafından çeklerin davacı ..."a zorla imzalatıldığını, çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek davacının borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, dava konusu çeklerin davacı ... tarafından davalıya ciro edilmediğini, davacı ..."ın çeklerdeki cirosunun şirketi kendisine borçlandırmak değil şirketin borcuna kefil olma gayesi taşıdığını, çeklerin rızaen verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının 20.10.2010 tarihli avukat huzurunda alınan ifadesinde takip konusu çeklerin taraflar arasında varlığı kabul edilen protokolde belirtilen alacağa karşılık alındığı beyanlarının HMK 188. madde kapsamında kesin delil niteliğinde olduğu, peşin ödenmesi gereken 500.000 USD yönünden davalı tarafça açılan davanın davalı tarafça edimin yerine getirilmemiş olmasından bahisle reddedildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentte gösterilen dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemine gelince birleşen davada davanın kabulüne karar verildiği halde kendini vekille temsil ettiren davacı lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektiri ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme hükmündeki "1.500 TL" kısmının çıkarılarak "17.400 TL nisbi" cümlesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harçların istek halinde taraflara iadesine 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.