1. Ceza Dairesi 2019/658 E. , 2019/1864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ÖLDÜRÜLEN : ...
KATILANLAR : ..., Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi
SUÇ : Eziyet çektirerek öldürme
HÜKÜM : TCK"nin 82/1-b, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
A) Suçtan doğrudan zarar görmemesi ve bu yönde bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, davaya katılma ve hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmayan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezinin temyiz talebinin, 1412 sayılı CMUK.un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in, maktul ..."a yönelik eyleminin sübutu kabul, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin; bir sebebe dayanmayan, katılan ... vekilinin; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanığın, maktul ..."ı öldürme kastına yönelik çok sayıda bıçak darbesi vurmak şeklindeki eylemlerinin, otopsi raporunda belirtilen yaraları meydana getirmesinin, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme amacı güttüğünü tek başına ortaya koymayacağı gibi, bu amaçla hareket ettiğine yönelik dosyada kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK.nin 81. maddesi gereğince cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Takdiri İndirim Nedenleri" başlıklı 62. maddesinde; "fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
5237 sayılı TCK’nin 62. maddesinin ikinci fıkrasında takdiri indirim nedenleri sayıldıktan sonra "gibi" denilmek suretiyle takdiri indirim nedenlerinin yasada sayılanlarla sınırlı olmadığı, aksine bunların örnek olarak belirtildiği açıkça vurgulanmıştır. Burada sayılan "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi nedenler, uygulamada sınırlayıcı değil yol gösterici nitelikteki gerekçelerdir. Bunun sonucu olarak da, 5237 sayılı TCK’nin takdiri indirim nedenleri yönünden serbest değerlendirme sistemini benimsediği kabul edilmektedir.
Serbest takdir sisteminin bir gereği Hâkim; "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri"nin yanında, her somut olaya göre değişebilecek ve önceden öngörülemeyecek nedenleri de birlikte değerlendirerek bu hususta hak, adalet ve nasafet kurallarına uygun biçimde uygulama yapacaktır.
07.06.1976 gün ve 3-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu doğrultudaki birçok Ceza Genel Kurulu kararında açıkça vurgulandığı üzere; yasa koyucu, takdiri indirim hükmünün tatbiki konusunda uygulamada çıkabilecek olan ve önceden öngörülme olanağı bulunmayan çeşitli halleri kapsayacak bir kalıp bulmanın zorluğu karşısında indirim nedenlerini kısıtlamaktan özenle kaçınmıştır.
Hâkimin bu konudaki takdir yetkisi sınırsız olmayıp, bütün kararlarda olduğu gibi takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararlar da gerekçeli olmalıdır. Bununla birlikte gösterilen gerekçelerin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya içeriğine uygunluğunun Yargıtay denetimine tabi olacağında da kuşku bulunmamaktadır. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 27.09.2011 gün ve 122-187 sayılı kararında da benzer hususlara işaret edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda takdiri indirim uygulanmasının "makul" ve "makbul" olup olmadığı değerlendirildiğinde; yukarıda ayrıntıları ile açıklanan suçun işlenme biçimindeki hususiyetler, toplumda meydana getirdiği tepki ve infial, kamu vicdanını rencide edici niteliği nazara alındığında, takdiri indirime müstehak görülmeyen sanık lehine, hak etmediği halde takdiri indirim uygulanmasına karar verilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 26/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.