Tebliğname No : 6 - 2011/97222
MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2010
NUMARASI : 2006/155 (E) ve 2010/86 (K)
SUÇ : Hırsızlık, hırsızlık malı almak

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanıklar Ş.. Ş.. ve D.. T.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların müştekiye ait inşaat alanından, inşaata ait kabloları çaldıklarının anlaşılması karşısında TCK"nın 142/1-e maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç cezayı değiştirmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar D.. T.. ve Ş.. Ş.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki yargılama giderleri ile ilgili kısımdan “müteselsilen alınarak’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “sanıkların paylarına düşen oranda ayrı ayrı alınmasına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk S.. D.. ile sanıklar B.. D.. ve Z.. B.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık B.. D.."a yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21 ve 35. maddelerine aykırı olduğu anlaşılmakla 04.07.2011 tarihli dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.07.2011 tarih 2006/155 esas 2010/86 ek karar sayılı temyiz talebinin reddi kararı kaldırılarak yapılan incelemede;

1- Suça sürüklenen çocuk S.. D.. ile sanıklar B.. D.. ve Z.. B.. tüm aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmedikleri, dosyada suçun suça sürüklenen çocuk ve sanıklar tarafından işlendiğine dair diğer sanıklar D.. T.. ve Ş.. Ş.."in kovuşturma aşamasında kabul etmedikleri, soruşturma aşamasındaki atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarından başka; hükümlülüklerine yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk S.. D.. hakkında 53/4. maddesi uyarınca uygulanmayacağının gözetilmemesi,
b- Müştekiye ait inşaat alanından, inşaata ait kabloların çalındığının anlaşılması karşısında TCK"nın 142/1-e maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
c- Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. D.. müdafii, sanıklar B.. D.. ve Z.. B.."nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.