7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/23286 Karar No: 2016/3549
4733 sayılı kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/23286 Esas 2016/3549 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İnternette yer alan bir mahkeme kararında, sanığın kaçak içki bulundurması suçundan hapis ve adli para cezası aldığı ancak cezanın hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle bozulduğu, aynı zamanda sanığın koşullu salıverilmesine ilişkin kararın yasaya uygun olmadığı belirtilerek bozulduğu ve cezanın doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi gerektiği hatırlatıldı. Bu kararda temel olarak 5237 sayılı TCK'nın 61 ve 3/1 maddeleri üzerinden ceza belirlendiği, aynı maddenin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edildiği ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, sanığın koşullu salıverilmesine ilişkin hükümler ile infaz yetkisini kısıtlamayacak şekilde verilen adli para cezasına dikkat çekildi. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 61, 3/1, 53/1 (c) bendi ve 5739 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikte yer alan \"yaptırım\" ibaresinin \"tedbir\" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa'nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yen
7. Ceza Dairesi 2014/23286 E. , 2016/3549 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Sanıktan 8 şişe bandrolsüz ve kaçak içki ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK.nun 61 ve 3/1.maddeleri uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kastı ve işlenen suçun ağırlığıyla orantılı olarak, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde hapis ve adli para cezasının alt sınırından uzaklaşılarak sanık hakkında fazla cezaya tayini, 2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- Hükümden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasa"nın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi, Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.