4. Ceza Dairesi 2016/6605 E. , 2018/10315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 4320 sayılı Kanuna muhalefet, tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanığın, katılan babası Tebernuş"a yönelik tehdit ve hakaret suçlarını uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 86/3-a maddesinde düzenlenen yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında 2011/166 E. sayılı dosyada katılan ..."a yönelik yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizde;
Sanığa yükletilen katılan ..."a yönelik yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Kasıtlı suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmemiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının da infaz sırasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık hakkında şikayetçiler ..., ... ve ..."a yönelik tehdit ve hakaret suçları, 2011/333 Esas sayılı birleşen dosyada yaralama, tehdit ve hakaret suçları ile 2011/166 E. sayılı dosyada katılan ..."a yönelik tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümler ve 2011/178 Esas sayılı dosyada 4320 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-2011/ 333 Esas sayılı birleşen dosyada yaralamaya teşebbüs, tehdit ve hakaret suçları yönünden; soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan olayın tek tanığı olan Muhlise Şahin"in CMK"nın 210/1. maddesindeki düzenlemeye rağmen, mahkemece çağrılıp dinlenmeyerek eksik incelemeyle hükümler kurulması,
b-2011/ 333 Esas sayılı dosyada hakaret suçundan hüküm kurulurken aleniyet unsurunun ne şekilde gerçekleştiği belirtilmeden sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
c-2011/333 Esas ve 2011/166 E. sayılı dosyalarda katılan ..."a yönelik tehdit ve hakaret suçları yönünden; 19.04. 2011 tarihinde işlenen tehdit ve hakaret suçuyla ilgili 28.04.2011 tarihinde iddianame tanzim edildiği, 21.04.2011 tarihindeki tehdit ve hakaret eylemleriyle ilgili 28.11.2011 tarihinde iddianame tanzim edildiği ve 2011/333 Esas sayılı iddianame tarihinin 2011/166 Esas sayılı dosyadaki eylemleri de kapsaması nedeniyle zincirleme suç hükmü uyarınca TCK’nın 43’ncü maddesinin uygulanması yerine yazılı biçimde ayrı ayrı hükümler kurulması,
d-Hükümden önce, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08.03.2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanunun, 13/1. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur." şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hakim tanımının aile mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında, tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı verilmesi zorunluluğu,
e-Sanık hakkında şikayetçiler ..., ... ve ... "a yönelik tehdit ve hakaret suçları yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK"nın 253/3 maddesinde engel bulunduğu gözetilerek , yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
f-Kasıtlı suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmemiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının da değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma sonrasında 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.