10. Hukuk Dairesi 2016/2209 E. , 2016/9264 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, Mahkemece verilen ilk karar, dairemizin 02.06.2014 günlü ve 2014/10567 Esas, 2014/13534 Karar Sayılı ilamıyla; “Mahkemece, dava dışı olan sigortalının davaya dâhili ile ilk yapılandırma talebi sonrasında, ne gibi bir işlem yapıldığı ve ne kadarlık borç tahakkuk ettirildiği, 16.05.2011 tarihli yapılandırma talebinden sonra kurumca kaç gün üzerinden yapılandırma yapıldığı ve bu talepten sonra ne gibi işlem yapıldığına dair tüm belgelerin getirtilmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi geriğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Eldeki davada ise bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi olanaksız olup, davalı ...’ın çalışmasına dair yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu bakımdan, tahakkuka konu apartmanda oturmuş olup da ayrılan veya kapıcılık yaptığı hususunu bilebilecek şekilde komşu işyeri veya alışveriş yapılan market çalışanlarının bulunup bulunmadığı, çevre apartmanlarda davalı ...’ın çalışmalarını bilebilecek konumda oturan veya çalışan başkaca kimselerin bulunup bulunmadığı hususları da araştırılmak suretiyle çalışmalarının tam zamanlı mı yoksa kısmi çalışma olduğu hususu belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Diğer taraftan, Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasasının 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup, Mahkemece verilen hükümde davalı ... hakkında tespit yapıldığı anlaşılmakla birlikte davalı Kurumun hangi işleminin iptaline karar verildiği, başka bir deyişle 6 gün üzerinden yapılan ilk tahakkukun mu yoksa 30 gün üzerinden yapılan sonraki tahakkukun mu iptaline karar verildiği hususu belirtilmeksizin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum vekilleri ile davalı ..."ün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı Ramazan Gül"e iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.