18. Ceza Dairesi 2016/9579 E. , 2016/14640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, insan ticareti
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.04.2016 tarihli tebliğnamesinde, sanıklar ... ile ... hakkında fuhuş suçundan verilen hükümlere yönelik görüş belirtilmiş ise de, taraflarca bu suça yönelik temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla temyiz incelemesi sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında fuhuş suçundan ve tüm sanıklar hakkında insan ticareti suçundan kurulan hükümlere hasredilerek dosya görüşüldü:
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında insan ticareti suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile belgeler ve gerekçe içeriğine göre, TCK"nın 80. maddesindeki "zorla çalıştırma veya hizmet ettirmek, esarete veya benzer uygulamalara tabi kılmak..." şeklinde düzenlenen suçun unsurlarının somut olayda oluşmadığı, “fuhuş yaptırmak maksadıyla insan ticareti” suçunun düzenlendiği ve 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik TCK"nın 80. maddesinin ise suç tarihinde yürürlükte olmadığı dikkate alındığında, sanıklar ... ile ... hakkında bu suçun oluştuğu yönündeki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ... ile ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Dava zamanaşımını kesen son işlem olan sanıkların savunmalarının alındığı 14.12.2005 tarihli ilk celseden, hüküm tarihi olan 23.10.2014 tarihine kadar sanıklar ..., ... ile ... yararına olan TCK"nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVALARININ DÜŞMESİNE,
3- Sanıklar ... ile ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Sanık ..."nın “mağdurlar ile fuhuş yapmak için Türkiye"ye geldik, onlarla ... ve ... birlikte fuhuş yaptıktan sonra ... geçtik, mağdurları zorla fuhuşa sevk etmedim” yönündeki savunması ile mağdurların olaydan hemen sonra avukat huzurunda verdikleri 13.09.2005 tarihli benzer ifadelerindeki “bilerek ve isteyerek fuhuş yapmak için Türkiye"ye geldik, sanığa bizi Türkiye"ye getir, biz sana bir ay bedava çalışırız, bizi tehdit edip döven, rızamız olmadan erkeklere pazarlayan ..."tan şikayetçiyiz, olayda ismi geçen diğer şahıslardan şikayetçi değiliz, çünkü bu kişiler bizi tehdit edip dövmedi, zorla ilişkiye göndermedi” şeklindeki anlatımları karşısında, sanığın, mağdurları fuhuşa sevk amacıyla cebir veya tehdit ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığı gözetilerek delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında TCK"nın 227/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, TCK"nın 227/4. maddesininde uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
b) Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, sanıklar ... ile ... hakkında adli para cezasının belirlenmesine esas temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümlerde çelişkiye düşülmesi,
c) Temel cezanın TCK"nın 227/2. maddesi yerine aynı Kanunun 227/4. maddesi gereğince belirlenmesi,
d) Mağdurların beyanları dikkate alındığında, sanıkların mağdurlara yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla kez işlediğinin anlaşılmasına karşın sanıklar hakkında TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz nedenlerinin kabulü ile tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.