14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2054 Karar No: 2020/2965 Karar Tarihi: 10.03.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2054 Esas 2020/2965 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2019/2054 E. , 2020/2965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.07.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar ... ve ..., dava konusu 757 ada 143 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında davacı ..."un hissesi satış işlemiyle, davacı ...’ın hissesi ihale yoluyla davacı ...’e devrolmuş; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2 maddesi gereği davacı yerine geçen ... ise, davadan feragat etmiştir. Davalılar da, davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen ilk karar, Dairemizin 14.05.2014 tarih, 2014/3824 E- 2014/6395 K sayılı ilamıyla, ilamda yazılı gerekçeyle bozulmuş ve Dairemizin 03.11.2014 tarih, 2014/12404 E- 2014/12225 K sayılı ilamıyla karar düzeltme talebi reddedilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, paylı veya elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığı hallerde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Bir davanın açılması sırasında dava açanın hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar, davacının, hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı bulunmasıdır. Mahkemenin elindeki davayı bir hükme bağlanması halinde temyiz etmekte hukuki yararı bulunan taraflarca temyiz isteminde bulunulabilir. (HUMK. 427/1 mad.) Somut olaya gelince; güncel tapu kayıtları incelendiğinde, hükmü temyiz eden ...’ın tapuda paydaş olmadığı, bu nedenle taraf sıfatı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ...’ın hükmü temyiz etmekte hukuki bir yararı bulunmadığından 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ...’ın temyiz istemine ilişkin dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi