9. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16640 Karar No: 2015/20914 Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/16640 Esas 2015/20914 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2015/16640 E. , 2015/20914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ..... İŞ MAHKEMESİ
Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 28.10.2014 gün ve 2014/ 26868 Esas, 2014/ 31618 Karar sayılı kararı ile davacının sahada çalışmadığının kabulü ile kapalı alan çalışmaları konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, davacının sanık olarak yargılandığı aşamada sahada çalışmadığı yönünde beyanda bulunduğu ancak ceza mahkemesinde savunmaya itibar edilmeyerek ceza verildiği gerekçesiyle bozmaya karşı direnilmiştir. Direnme kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin “Somut olayda, davacının Asliye Ceza Mahkemesi ifadesinde "ben saha çalışanı değilim, sahalara çıkmam" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldığından, davacının sahada çalışmadığı kabul edilerek fazla mesai ve hafta tatili çalışmaları ele alınmalıdır. Bir kısım davacı şahitleri beyanlarında ise, davacının, istasyon kurulum ve bakımı yapan işçilerin başında durduğu, davacının kimi zaman büroda, kimi zaman sahada çalıştığı yönünde beyanlar vardır. Bu nedenle, davacının sahada çalışmadığının kabulü ile, gerekirse taraf şahitleri yeniden kapalı alan çalışmaları konusunda dinlenerek hesaplama yapılmalıdır” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “davacının sanık olarak alınan beyanında böyle bir ifade kullandığı ki bu ifadeye ceza mahkemesince değer verilmeyerek mahkümyetine karar verildiği dolayısıyla davacının sanık olarak verdiği bu ifadenin gerçeği yansıtmadığı bu nedenlerle mahkememizin önceki kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu” gerekçesi ile direnilmiş olup, direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08/06/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.