7. Ceza Dairesi 2019/10732 E. , 2021/8395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Karara muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar gören Gümrük İdaresi"nin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanığın işlettiği Karaaslan İletişim isimli işyerinde yapılan aramada tezgahta kaçak olduğu değerlendirilen 7 adet cep telefonu ve 240 paket kaçak sigaranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin cep telefonları ile ilgili olarak ayrı dava konusu yapılmak suretiyle bu dosya üzerinden neticelendirildiği, sigaralar ile ilgili dosyanın ise ayrı soruşturma yürütülerek ayrı dava açılmak suretiyle Seydişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/306 E. -2015/552 K. sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılarak sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğu ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemizin 2019/2248 E. sırasına kaydedildiği görülmekle,
Söz konusu eylemin bölünemeyeceği ve TCK"nun 44. maddesi gereğince 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiği gözetilerek söz konusu dava dosyası getirtilip her iki dava dosyası birleştirilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu iş bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 12.01.2015, iddianame düzenlenme tarihinin 16.03.2015 olduğu,
Dairemizde aynı gün incelenen 2019/2249 Esas sayılı dosyada (Seydişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/307 Esas, 2015/550 Karar sayılı dosyasına ilişkin) suç tarihinin 18.01.2015, iddianame düzenlenme tarihinin 24.04.2015 olduğu,
UYAP"tan yapılan incelemede temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılan Seydişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/155 Esas, 2020/390 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 13.02.2015, iddianame düzenlenme tarihinin 06.05.2015 olduğu gözetilerek;
Suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından kesinleşen dosyanın celp edilerek incelenmesi, eylemlerin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin gözetilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın ve müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.