19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1410 Karar No: 2015/1724 Karar Tarihi: 21.05.2015
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/1410 Esas 2015/1724 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 19. Ceza Dairesi'nin incelenen kararına konu olan hükümde, sanığın 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından, hüküm esasına geçilmiştir. Mahkeme kararında, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği, tüm kanıtların incelendiği ve vicdani kanının tutarlı bir şekilde kesin verilere dayandırıldığı ifade edilmektedir. Ancak avukatlık asgari ücret tarifesi ve müsadere konusunda uygulanan yanlışlık nedeniyle hüküm bozulmuştur. 6831 sayılı Orman Yasasının 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında, davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun bir şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı olduğu ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 6831 Sayılı Orman Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu.
19. Ceza Dairesi 2015/1410 E. , 2015/1724 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından İşin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanun"a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlendiği, Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücret olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Yasasının 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi, Kanuna aykırı olduğu ve sanık ve katılan vekilinin bu nedenle temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde 13. paragraftan “ müsadere edilen orman envalinin değeri üzerinden hesap edilen nisbi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı göz önünde bulundurularak 660 TL nisbi vekalet ürceti olmak üzere toplam 1320 TL vekalet ücretinin ” kısmının çıkarılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 21/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.