13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/25771 Karar No: 2014/3277 Karar Tarihi: 10.02.2014
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/25771 Esas 2014/3277 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkum olduğunu ve bir diğer kişinin de suça sürüklenen çocuk olduğunu belirtti. Sanıkların temyiz talepleri incelenirken, hırsızlık suçundan hüküm giyen kişi için temyiz imkanı olduğu ancak suça sürüklenen çocuk için hükmün temyizi olanağı bulunmadığı belirtildi. Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükümlerde ise, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı itiraz yolu açık olduğu, ancak temyiz imkanı bulunmadığı ifade edildi. Hırsızlık suçundan hüküm giyen kişilerin ve katılana dair temyiz talepleri ise, dosyada yer alan tanıkların beyanlarına göre suçun sübuta erip ermediğinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından takdir edilmesi gerektiği, bu nedenle temyiz taleplerinin görevsizlik kararı verilerek üst derece mahkemeye iletilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 1412 sayılı CMUK'un 305/1. ve 317. maddeleri, 5219 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, 5320 sayılı Yasa, 5271 sayılı CMK'nın 264/1. ve 2. maddeleri, TCK'nın 148 ila 150. maddeleri.
13. Ceza Dairesi 2012/25771 E. , 2014/3277 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile sanık ..."un temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık ..."a gerekçeli kararın 04.06.2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın hükmü yasal 1 haftalık süre geçtikten sonra 29.06.2010 tarihinde temyiz ettiğinden sanık ..."un temyiz isteminin CMUK"un 310. ve 317. maddeleri uyarınca; suça sürüklenen çocuk ... hakkında ise hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK"un 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve sanık ..."un temyiz talebinin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, II- Suça sürüklenen çocuk ..., sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuk ..., sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili olarak verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı, aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca sanıkların ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin yasa yolu merciinde yanılması, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın bu suç bakımından incelenmeksizin İADESİNE, 2 III- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçunda kurulan hükümler ile katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Katılan ..."ın kovuşturma aşamasında alınan beyanında, sanıkların kendisini ittirerek zorla ikametine girdiklerini ve sanık ..."in kendisine “inekleri vermezsen öldürürüm” şeklinde sözler söylediğine ilişkin beyanı, katılanın kızı olan tanık Sibel"in beyanına göre ise, ineklerinin alınmasına direnmesi üzerine sanık ..."in boğazını sıkarak yere düşürdüğüne ilişkin beyanı dikkate alındığında, sanıkların eyleminin sübutu halinde TCK"nın 148 ila 150. maddelerinde yer alan suçları oluşturup oluşturmayacağına ilişkin kanıtları takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.