Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/634 Esas 2019/3947 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/634
Karar No: 2019/3947
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/634 Esas 2019/3947 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/634 E.  ,  2019/3947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının kendisinden 8.500,00 € aldığını, 3.000,00 €"yu ödediğini geri kalan 5.500,00 € ise ödemediğini, bu nedenle hakkında 14.008,50 TL üzerinden takip başlattığını fakat davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek davalının takibe vaki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıdan 4.900,00 € aldığını bunu 2.000,00 € + 1.000,00 € + 1.900,00 € olarak ödediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tarafların arasındaki saklama sözleşmesinden doğan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık saklamak amacıyla verilen misli eşyanın (euro) miktarına ve ne kadarının geri ödendiğine ilişkindir. Bu konuda Mahkemece davacıya yemin eda ettirilmiş, davacının "davalıyı Türkiye"de bulunduğum sırada tanıdım. Kendisi benden biraz da baskıyla toplam 8.500-EURO para almıştır. Bu paranın 2.000 ve 1.000-EURO olmak üzere toplam 3.000-EURO"sunu iade etmiştir. Bakiye 5.500-EURO alacağım vardır. 5.500-EURO"yu hiçbir zaman ödemiş değildir. Davalı tarafın kabul etmiş olduğum 3.000-EURO dışında bana 1.900-EURO kesinlikle ödememiştir. Dolayısıyla bu miktar alacağım halen bulunmaktadır" şeklindeki yemininden 5.500,00 € alacağı kaldığına yönelik beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Oysa bilindiği üzere bir davada ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.( 6100 sayılı HMK m. 190/1) .Davalı, davacıdan yalnızca 4.900,00€ aldığını ikrar ettiğine göre, 4.900,00€ değil de 8.500,00 € alındığının ispatı davacıya, davacı yalnızca 3.000,00€ ödeme yapıldığını ikrar ettiğine göre geri kalan kısmın ödendiğinin ispatı da davalıya aittir. Mahkemece her ne kadar davacının bakiye 5.500,00 € alacağı kaldığına yönelik yeminine itibar edilmişse de yemin, 6100 sayılı Kanunun m.225 vd.na göre karşı tarafa yöneltilir ve iade olunmadıkça bu delile dayanan tarafça eda olunamaz. Diğer bir değişle iddia eden iddiasını bahsedilen durum dışında kendisi yemin ederek ispatlayamaz. Somut olayda davalı, 4.900,00 €"nun tamamını ödediği iddiasının ispatlanması amacıyla yemin deliline başvurmuş, davacı yalnızca 3.000,00 € ödeme yapıldığı hususunda yemin etmiştir. Her iki taraf da karşı tarafın ikrarı dışındaki fazlaya dair iddialarını dayandığı delillerle ispatlayamadığına göre davalının davacıdan 4.900,00 € aldığı, bunun 3.000,00€ sini ödediği, bakiye 1.900,00 € borcu kaldığının kabulü ile buna karşılık gelen Türk Lirası üzerinden davacının davasının kabulü gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.