16. Hukuk Dairesi 2016/13624 E. , 2020/485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada 31 parsel sayılı 12.183,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmış, yargılama sırasında iddiasına konu bölümün bir kısmının kamulaştırılması üzerine kamulaştırılan bölüme yönelik talebini tazminat isteği olarak ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, (A1) harfi ile gösterilen 553,49 metrekarelik kısma karşılık gelen 20.756,14 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıyı verilmesine, çekişmeli 103 ada 31 parsel sayılı taşınmazda 10.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A2) harfi ile gösterilen toplam 1.011,51 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle, davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığı halde, zilyetlik araştırılması yapılmamış, dava konusu edilen bölüm ile davacının maliki olduğu taşınmaz arasında kalan 103 ada 32 parsel sayılı taşınmazın, davacı tarafından başka bir dosyada dava konusu edilip edilmediği araştırılmamış, söz konusu 103 ada 32 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı ve kadastro tutanağı getirtilip komşu parsel uygulaması yapılmamış ve mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanık dinlenilmeksizin, sırf davacının beyanları dikkate alınarak hazırlanan fen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümüne komşu 103 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ve tutanak örneği ile oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar getirtilip,103 ada 32 parsel sayılı taşınmazın başka dosyada dava konusu edilip edilmediği belirlendikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmak suretiyle usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişiden, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, ayrıntılı ve fotoğraflarla desteklenmiş gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.