Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6671 Esas 2019/6006 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6671
Karar No: 2019/6006
Karar Tarihi: 07.11.2019

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6671 Esas 2019/6006 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkûm edilmiştir. Ancak, yapılan temyiz başvuruları sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. Gizli soruşturmacıların kullanımı ve teknik araçlarla izlemeye ilişkin karar eksikliği gibi nedenlerle hüküm bozulmuştur. Kararda, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığı araştırılması gerektiği, teknik araçlarla izleme kararının dosyada olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın zincirleme suça maruz kalarak fazla cezalandırıldığına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri CMK'nın 139, 140 ve TCK'nın 192/3, 43. maddeleridir.
20. Ceza Dairesi         2017/6671 E.  ,  2019/6006 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : SAKARYA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A-Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
    Diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
    1- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir. Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma-temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılması,
    2- Dosya içerisinde CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin bir karar bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin verilmiş bir kararın bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hukuki denetime olanak sağlayacak şekilde aslı veya onaylı örneği getirtilerek bu dosya içine konulması; yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    3- Gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmadığının ve teknik araçlarla izlemeye ilişkin bir kararın bulunmadığının tespiti halinde “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunamayacaklarından bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek sanığın beyanları da dikkate alınarak hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    B-Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
    1- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir. Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma-temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılması,
    2- Dosya içerisinde CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin bir karar bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin verilmiş bir kararın bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hukuki denetime olanak sağlayacak şekilde aslı veya onaylı örneği getirtilerek bu dosya içine konulması; yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    3- Gizli soruşturmacı sivil giyimli kolluk görevlilerinin; sanıktan 30/01/2014, 03/02/2014 ve 04/02/2014 tarihlerinde uyuşturucu madde satın aldıklarının anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyecek suç delilini elde etme olduğu, sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı, sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
    07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.