10. Hukuk Dairesi 2016/7644 E. , 2016/9194 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalılardan işverene ait olan işyerinde 01.02.1998-01.05.2005 tarihleri arasında taksi şoförü olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilâmda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut davada, davacı, davalı damadının yanında talep konusu dönemde şoför olarak çalıştığı ve bu sürelerin tespitini istemiştir. Davacının, ... 20.06.2003-06.10.2005 tarihleri arasında davalı aracında trafik cezası aldığı anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıkları çalışmaları doğruladığı gibi davalı beyanlarından da davacının haftada 5 gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hizmet ve bağımlılık ilişkisinin bulunmadığı, davacının yevmiye ile çalıştığı gibi gerekçelerle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya içindeki deliller değerlendirildiğinde, öncelikle, hizmet akdinin oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Talep konusu dönemler yönünde, Belediye ve Emniyet Müdürlüğünde davacının çalıştığını iddia ettiği minübüs hattında çalışanların, kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve bulunması halinde re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, çalışmanın şekli ve varlığı hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmeli, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13’üncü maddesinde yer alan “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” hükmüyle; çalışma ilişkisinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelenmeye olanak verecek bir bağımlılık ilişkisinin bulunmadığı durumlarında olabileceği gözetilerek gerektiğinde re’sen araştırma yoluna gidilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.