Hukuk Genel Kurulu 2017/1718 E. , 2021/180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacılar vekili 31.05.2011 harç tarihli dava dilekçesinde; davalı şirkete zorunlu trafik sigortasıyla sigortalanan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında müvekkillerinin oğlu olan...’ün vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 21.865,28TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili 02.07.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacıların destekten yoksun kaldıkları yönündeki iddialarını 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85 ve 91. maddelerine göre ispatlamaları gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
6. Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.06.2012 tarihli ve 2011/195 E., 2012/164 K. sayılı kararı ile; davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarında ihtilaf bulunmadığı, davacıların desteğinden yoksun kaldığı... kazanın oluşumunda tam kusurlu ise de davacıların, ..."ün ölümünden zarar gören üçüncü kişi olarak dava açmalarında bir engel olmadığı gibi kusur oranından da olumsuz etkilenmelerinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı ... için 13.157,33TL, ... için 8.707,95TL olmak üzere toplam 21.865,28TL destek zararının 31.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 17. Hukuk Dairesince 04.11.2013 tarihli ve 2013/15218 E., 2013/14987 K. sayılı kararı ile; “…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı ..."ün ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmış olmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketinin, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas 2013/74 Karar sayılı sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin davacı ..."e yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının, davacı ..."e yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 92/a maddesinde, işletenin bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği taleplerin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı dışında kaldığı öngörülmüştür. Davacı ..., desteğin sürücüsü olduğu aracın işleteni olup, anılan yasal düzenleme gereğince adı geçen davacının davalı ... şirketinden tazminat talep etme hakkı bulunmadığından davacı ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde adı geçen davacı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar oy çokluğu ile bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2014 tarihli ve 2014/55 E., 2014/83 K. sayılı kararı ile önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; trafik kazası sonucu ölen...’ün sürücüsü olduğu aracın işleteni (sigortalısı) olan davacı ...’ün kendi aracının sigorta şirketi olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Diğer sigorta türlerinde olduğu gibi sorumluluk sigortalarında da kural olarak sözleşme serbestîsi ilkesi geçerlidir. Ancak, kamu yararını gözeten kanun koyucu birtakım sorumluluk sigortalarının yapılmasını tarafların iradesine bırakmamış bu konularda özel düzenlemeler yapmıştır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesinin 1. fıkrası ile de kamu yararı ön planda tutularak, yaptırılması zorunlu tutulan sorumluluk sigortalarının, özel kanunlardaki özel hükümler de saklı tutularak, sigorta şirketlerinin çalışma alanı kapsamında kalanlar bakımından bu tür sigorta sözleşmelerini yapmakla sigorta şirketleri zorunlu ve yükümlü tutulmuştur (Ulaş, I.:Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, Ankara 2012, s. 873). Aynı konuya ilişkin bu yükümlülük 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1483. maddesinde de yinelenmiştir.
13. “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” ise KTK’nın 85. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiş ve “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Nitekim Kanun’un 91. maddesi ile de işletenlerin, bu maddeye göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunluluğu getirilmiştir. Burada işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla birlikte, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu ise, akdi (sözleşmesel) niteliktedir. Söz konusu akdi ilişki, işleten ile onun hukuki sorumluluğunu üzerine alan zorunlu (trafik) sigortacısı arasındadır.
14. Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar aynı Kanun’un 92. maddesinde tahdidi olarak sayılarak, a bendinde; “İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler” sigorta teminatı kapsamı dışında bırakılmıştır. Vurgulamakta yarar vardır ki, bu hüküm işletenin eyleminden sorumlu olduğu kişilere yönelik kendi zararına dayalı talepleri noktasında önem arz etmektedir. Kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre, salt sigorta şirketinin dava edildiği ve üçüncü kişinin zararının söz konusu olduğu durumlarda bu hükmün uygulama alanı bulamayacağı açıktır. Nitekim aynı ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarihli ve 2013/17-72 E., 2013/1558 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2021/19 E., 2021/180 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
15. Kazanın meydana geldiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” hükmüyle sözleşmenin kapsamı ve amacı net olarak belirlenmiş, tazminat kapsamında kalan hususlar da A-6. maddede sayılarak “İşleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri” sigorta teminatı kapsamı dışında bırakılmıştır.
16. Görüldüğü gibi, karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortasında, sigorta ettirenin zarar verdiği kişi, sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığı hâlde bu sigortadan yararlanmaktadır (Karasu, R.: Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, Ankara 2016, s. 23). Zira zorunlu trafik sigortası motorlu araç işleteninin KTK’nın 85/1. maddesinde yer alan üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu belirlenen limitler dâhilinde üstlenir. Bu nedenle zarar görenler, bu zararın giderilmesi amacıyla, araç işletenine karşı KTK hükümlerine göre başvuru hakkına sahip değilse, zarar verene ait aracın trafik sigortacısına da başvuramayacaktır. İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri sigorta teminatı kapsamına dâhil değildir.
17. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ...’ün desteğinin sürücüsü olduğu aracın işleteni (sigorta ettireni) olup, anılan yasal düzenlemeler gereğinde davalı ... şirketinden tazminat talep etme hakkı bulunmadığından davacı ... tarafından açılan davanın reddi gerekmektedir.
18. Hâl böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
19. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440/III-I. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.02.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.