Esas No: 2020/3909
Karar No: 2022/5658
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3909 Esas 2022/5658 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/3909 E. , 2022/5658 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11/01/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... ... ve vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı Kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı Muris ... resmi tasfiye memuru ... vekilinin yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Hükmüne uyulan Dairemizin 25/12/2018 tarih ve 2016/9886 Esas 2018/8381 Karar sayılı bozma ilamında; davacının talebi davalının muvazaalı icra takipleri, usulsüz işlemleri ve yine muvazaalı taşınmaz satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu, davalının haksız fiil faili olarak sorumlu tutulmasının istendiği, davalının hukuka aykırı eylemi ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması halinde davalıya husumet düşeceği
kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının işbu dosya davacısının alacağından haberinin olduğunun ve onu zararlandırmak maksadıyla hareket ettiğinin ve davalının kusurlu bir eyleminin bulunduğunun ispatlanamadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının zararının davacıya izafe edilebilecek bir kusurdan kaynaklanmadığı, ortada davalının eylemleri ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, adli yardım talebi kabul edilmiş ise de HMK 339.maddesi gereğince temyizde haksız çıktığından 80,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.