2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9515 Karar No: 2014/11345
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/9515 Esas 2014/11345 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/9515 E. , 2014/11345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceylanpınar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :28.02.2013 NUMARASI :Esas no:2011/106 Karar no:2013/56
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece, "davalı koca tarafından Didim Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi"nde açılmış bulunan boşanma davasında tarafların boşanmalarına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu nedenle boşanma davasının konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Davalı tarafından davacı kadın aleyhine 01.04.2011 tarihinde "terk hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası sonucu, kadının eve dön ihtarına rağmen eve dönmediği, duruşmalara katılmadığı gibi cevap ta vermediği belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği,bu kararın kanun yollarından geçmek suretiyle 25.03.2013 tarihinde kesinleştiği sabittir. Koca tarafından Didim Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde açılan terke dayalı boşanma davası kabul edilerek kesinleşmiş olmakla kadının bu nedenle tam kusurlu olduğu kanıtlanmıştır.O halde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kocanın kusurlu bir davranışının varlığından söz edilemez. Bu durum karşısında tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemiyeceği (TMK.md.175) nazara alınarak davacının yoksulluk nafaka talebinin reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda açıklandığı üzere evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla eşini terk eden ve ihtara rağmen haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmeyen davacı (kadın) tam kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı (koca) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan teyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.05.2014(Prş.)