20. Ceza Dairesi 2019/2561 E. , 2019/6003 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "Sanık ... yönünden; 27/03/2013, 06/04/2013, 01/05/2013, sanık ... yönünden;06/04/2013, sanıklar şiyar ve esma yönünden; 01/05/2013" yerine sadece "01/05/2013" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir.
1) Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen 20/03/2014 tarihli mahkûmiyet hükmünün, 26/05/2014 tarihinde sanığın mernis adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve sanığın geçerli bir mazeret bildirmediği, eski hale getirme talebi ile 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra sanık müdafii tarafından 15/03/2019 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca sanığın temyiz isteminin REDDİNE,
2) Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ve müdafinin yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın sanık müdafiine 31/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafinin ise tebliğ öncesinde öğrenme üzerine 28/03/2014 tarihinde yaptığı temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Temyizin kapsamının, beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun"un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanık ...’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.000,00 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanıklar... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- 27/03/2013 tarihli olaya ilişkin olarak hakkında Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/168 esas 2013/258 karar sayılı ilamı ile mahkumiyet hükmü verilen temyiz dışı sanık Kadir Yöyen hakkında Dairemizin 25/05/2017 tarih ve 2015/13168 esas 2017/3399 karar sayılı ilamı ile bozma kararı verildiği, Kadir Yöyen’de ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgili ekspertiz rapor aslının veya onaylı suretinin dosya içerisinde bulunmadığı, 06/04/2013 tarihli olaya ilişkin olarak olay tutanağı aslının veya onaylı suretinin dosya içerisinde denetime elverişli şekilde bulunmadığı anlaşıldığından; sözü edilen belgelerin aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek dosya içerisine konulması; uyuşturucu maddelerle ilgili ekspertiz raporu yoksa, uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması ile Kadir Yöyen hakkındaki diğer dosyanın hukuki denetime elverecek şekilde getirilerek derdest ise birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın aslı ya da onaylı fotokopileri temyiz denetimine olanak verecek şekilde getirtilerek bu dosya içine konulması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.