Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/811
Karar No: 2016/11515
Karar Tarihi: 13.12.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/811 Esas 2016/11515 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/811 E.  ,  2016/11515 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... ... arasındaki boşanma davasının devam ettiğini,... 104 ada 4 parselde kayıtlı dubleks evin davacı ve davalı eşin katkıları ile evlilik birliği içinde alındığını ve ortak mal olduğunu, taşınmazda müvekkilinin 1/2 payı bulunduğunu, davalı eşin boşanma davası sırasında davacıyı boşanmaya zorlamak ve ondan mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak dava konusu taşınmazı 21.8.2008 tarihinde yakın arkadaşı davalı ...’e bedelsiz olarak devrettiğini, davalı ...’ın taşınmazı alabilecek ekonomik gücü bulunmadığını, satış bedelinin düşük olduğunu belirterek dava konusu satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş; 9.9.2013 ve 17.5.2013 tarihli dilekçeleriyle ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi istemiştir.
    Davalı ... ... vekili, Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, 5.2.2010 tarihli boşanma ilamı ile müvekkili lehine 125.000 TL maddi ve manevi tazminata, müşterek çocuk için de 600 TL tedbir 750 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının anılan tazminat ve nafakaları ödememek için eldeki davayı açtığını, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde müvekkili tarafından alındığını, davacının evin alımında maddi katkısı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, dava konusu taşınmazı rayiç bedelle aldıklarını, boşanma ilamının kesinleşmediğini, evi aldıktan sonra ekonomik sıkıntıları doğduğundan taşınmaz üzerine hacizler konulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın boşanma davası açıldıktan sonra katkı payı alacağına ilişkin mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak devredildiği iddiası ile açıldığı, taşınmazın bedelinin ödendiği konusunda belge sunulmadığı, davalıların arkadaş olduğu, davalı ...’in dava konusu taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün olduğunun ispatlanamadığı, davalının dava konusu taşınmazın boşanma davasından sonra mal kaçırma kastı ile davalı ...’a satış göstermek suretiyle devrettiği kanaatına varıldığı davacının eldeki davayı açmaktaki amacının muaccel alacağını tahsil edebilmek için hukuki muamelenin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu,davacının hakkının ayni değil kişisel bir hak olduğu, davacı iddiasını kanıtladığından İİK’nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanması gerektiği, taraflar arasında devam eden katkı payı alacağına ilişkin dava da dikkate alınarak bu davada ortaya çıkacak miktara göre alacağın tahsiline imkan verecek ölçüde haciz ve satış imkanı sağlanmasına yönelik olarak davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın satışına ilişkin 21.8.2008 tarihli satış işleminin taraflar arasında devam eden katkı payı davasında ortaya çıkacak miktara göre alacağın tahsiline imkan verecek ölçüde haciz ve satış imkanı verilmesine karar verilmiş ;hüküm, davacı ve davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı, davada davalı eş ... ... tarafından diğer davalı ...’e yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali; davalı eş adına tescili, davalı eş adına dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek tapu kaydının iptali ile davacı ile davalı eş adına müştereken tesciline karar verilmesini talep etmiş, 9.9.2013 ve 17.5.2003 tarihli dilekçeleri ile de taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir. Davacının davalı 3.kişi ...’e geçen taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile eski malikine yani davalı eş ...’a dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Anılan taşınmazların tapu kaydının
    iptali ile eski eşe dönüşü sağlandığında açılmış ve açılacak edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır. Davacının istekleri arasında yer alan taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi gereği tapu kaydının iptali ve tescili (katılma alacağı)isteği bakımından bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş,Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olup Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karar bağlanması gerekir. Davacının diğer isteği ise TBK’nun 19.maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkin olduğundan bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel Mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulur. Mahkemece her iki davanın birlikte Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek karara bağlanması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece yapılması gereken iş, dava konusu taşınmaz bakımından mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptali ve tescil (olmadığı takdirde katılma alacağı) davası yönünden ilgili davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi daha sonra da tefrik edilen dosyada görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinden ibarettir. Aile Mahkemesince anılan taşınmazlar yönünden katkı payı alacağına hükmedilmesi durumunda hükmedilen katkı payı alacağı miktarı esas alınarak eldeki dava yönünden dava konusu taşınmazla ilgili 21.8.2008 tarihli tasarrufun TBK’nun 19 maddesi gereğince iptale tabi olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi, iptale tabi olması halinde davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olarak İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesinden ibarettir. Anılan yasal düzenlemeler gözardı edilerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre adı geçen taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik
    incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ..."e geri verilmesine 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi