Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/18952 Esas 2015/7251 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/18952
Karar No: 2015/7251
Karar Tarihi: 04.05.2015

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/18952 Esas 2015/7251 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2014/18952 E.  ,  2015/7251 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hükümler : Beraat

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Vekili aracılığıyla katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, çocuğunun ölmesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini devam ettiren şikayetçinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.05.2013 tarih 2013/11-87-245 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, vekalet ücreti kişisel hakka ilişkin olup, kişisel hakka ilişkin kanuna aykırılıkların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılabilmesi için, hükmün karşı hak sahibi tarafından temyiz edilmiş olması gerekir. Bu nedenle, hakkında beraat kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir.
    Katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    27.11.2009 günü ... Acil Polikliniği"ne hasta olarak getirilen ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak ölen kayden 09.01.2009 doğumlu... adlı bebeğin ölümü ile ilgili olarak başlatılan adli soruşturma kapsamında,
    .. İhtisas Kurulunun 05.01.2011 tarihli, “...Otopsi bulgularına göre bebeğin interstisyel pnömoni sonucu öldüğü...Bebeğin durumunda düzelme olmaması nedeniyle 21.11.2009 tarihinde tekrar hastaneye getirildiğinde otitis media + anemi tanısıyla reçete yazan Doktor ... ve 27.11.2009 tarihinde akut otitis media + kabızlık teşhisleri ile bebeğe reçete yazan Doktor ... ayırıcı tanıya gitmek için gerekli akciğer grafisi ve laboratuar tetkiklerini istememelerinin, her ne kadar bu hastalığın tedavisinde de kullanılan antibiyotik reçete etmiş iseler de çocuğu hastaneye yatırıp gerekli destek tedavisini yapmamış olmalarının bir eksiklik olduğu, ancak hastaneye yatırılıp gerekli destek tedavisi yapılmış olması halinde de bebeğin kurtulmasının kesin olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur.” açıklamalarını içeren raporuna dayalı olarak, anılan hastanenin acil poliklinik bölümünde pratisyen hekim olarak çalışan sanıklar ... ve ... taksirle öldürme suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle kamu davaları açıldığı anlaşılmakla,
    ....Hastanesinde doktor olarak çalışan sanıkların, atılı suçu görevlerinden dolayı işlediklerinin iddia edilmiş olması karşısında, 4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun” hükümlerine göre soruşturma izni alınması için durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.