16. Hukuk Dairesi 2016/17809 E. , 2020/473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 137 parsel sayılı 5.479.865,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı mera vasfıyla tespit edilip özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 127 ada 137 parselden fen bilirkişisinin 20.05.2015 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 13.449,382 metrekarelik kısmın ifrazı ile aynı yer aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sonucunda mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılan taşınmazın bir bölümünün tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve eki krokide (A) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tek ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan ve çekişmeli taşınmazın davaya konu edilen kısmı ile geriye kalan kısımları arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususunda bilimsel verilerden uzak, soyut nitelikteki açıklamaları içerir rapor hükme esas alındığından, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı tarihli hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosyaya konulmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, komşu parsellerle birlikte geniş kapsamlı değerlendirme yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın öncesinin ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, teknik bilirkişiden, keşfi izlemeye yeterli ve ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu mera parseliyle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklayan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın her yönden tüm özelliklerini gösterir fotoğraflar çektirilerek, bu fotoğraflar üzerinde dava konusu taşınmaz bölümünün sınırlarını ve varsa mera parseli ile arasındaki ayırıcı unsurların işaretlenmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafında stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, mer’a parseli ile bir bütün olarak kullanılıp kullanılmadığını, sınırlarının belirgin olup olmadığını, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de ifraz edilen bölüme ilişkin tapu kaydının iptaline karar verilmeden infazı kabil olmayacak şekilde bu bölüm hakkında davacı adına tescil hükmü kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.