20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1271 Karar No: 2014/3399 Karar Tarihi: 24.03.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1271 Esas 2014/3399 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/1271 E. , 2014/3399 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı 196595,52 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacılar, bu taşınmaz içinde Nisan 2000 tarih ve 5, Ekim 2003 tarih ve 10 nolu tapu kayıtları kapsamında bulunan taşınmazlarının kaldığını ileri sürerek, bu kısmların orman sınırları dışına çırkartılarak, tapu kaydının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın, eski tarihli belgelerde öncesi itibarıyla orman bütünlüğü içinde, orman sayılan yerlerden olduğu ve bu gibi yerlerin 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince Hazineye ait olduğu ve tapu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 03.07.2008 - 01.08.2008 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, çekişmeli taşınmazlar orman alanı içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümlerinin halen eylemli orman ağaçlarıyla kaplı orman niteliğinde olduğu, davacıların dayanağı olan Ağustos 310 D.25 nolu 160 dönüm miktarındaki kayıttan gelen Nisan 2000 tarih 5 ve Ekim 2003 tarih 10 nolu tapu kayıtlarının, davacıların dayanağı olan kök tapunun sınırları kapsamında kaldığı fen bilirkişi krokisinde belirtilse de bu krokiye göre bu tapu kaydının miktarından fazla olarak kişiler adına tesbit edilen kadastro sınırlarını da kapsadığı, dava konusu yerlerin tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı dışında bulunduğu tapu kaydının sınırları içinde kaldığı kabul edilse bile 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesi gereğince bu yerlerin kullanılması gerektiği, taşınmazların orman ağaçları ile kaplı olup ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunmadığı anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.