14. Hukuk Dairesi 2014/1354 E. , 2014/2622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2011/1224-2013/284
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2011 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı E.. E.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile.. parsel sayılı taşınmaz lehine .. ve .. parsel sayılı taşınmazlar aleyhine fen bilirkişisinin ek rapor ve krokisinde sarı renkle gösterilen kısımdan 3 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili ve davalı E.. E.. vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı maliki olduğu..parsel sayılı taşınmazını kadimden beri “A. A.” isimli arktan suladığını belirterek davalıya ait .. parsel sayılı taşınmazdan merca hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın mecra hakkı kurulması istemine ilişkin olduğu kararda belirtildiği halde hüküm sonucunda davacıya ait .. parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait.. ve .. parsel sayılı taşınmzlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Ayrıca mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanığı H.. A.. dava konusu taşınmazın paralelinde bulunan DSİ"ye ait kanaldan yılda iki defa su verildiğini ifade ettiği halde davacının mecra ihtiyacı bulunup bulunmadığı ayrıntılı olarak araştırılmamış, davalıya ait .. parsel sayılı taşınmazın kullanım bütünlüğünü bozacak şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, davacının mecra ihtiyacının olup olmadığı DSİ"ye ait sulama kanalından ihtiyacını karşılayıp karşılayamadığı hususu ve Dairemizin yukarda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.